Rekabetin çok olduğu yerde kalite yükseliyor ... Muzaffer Yay: Orijinalinde Yunan taşımacılık teknesi olan ama sonradan Bodrum'a mal edilen guleti, 1985 yılında yapmaya karar verdik. ismini bile yeni öğrendiğimiz gulet tekneler hakkında hiç bilgimiz yoktu. Bu yüzden kalktık Bodrum'a gittik. Guleti gözümüzle ölçtük yani beynimize nasıl bir şey olduğunu fotoğraf1adık ve döndükten sonra inşasına başladık. Epan Tekstil Şirketi'nin sahibi Hidayet Zeki Urgancı için yapılan bu guletin adı da Epan oldu. Beyin gücü ve mühendislik bir arada kullanılınca ortaya güzel şeyler çıkıyor ki Epan, lstanbul ve Türkiye'yi sevdiren bir gulet oldu, çok tutuldu. Gelen müşteriler hep Epan'ın farklı boylarım istemeye başladı. Bu yüzden 5 adet daha imal ettik. Epan'dan sonra Dahliya adında 28 metre bir tekne daha yaptık. ilk !amine kaplama yapmaya 1986 yılında başladık. Tabi o zamanlar dar tahtayı çakmak kolaydı. En dar tahta 10, 12, 15 cm. idi. O tarihlerde ne kadar geniş tahta çakarsan, ustalığın da o kadar oluyordu. Dahliya'yı yaparken, tahtaları 10 santimetreden S'e düşürdük. Sekize düşürdükten sonra aklıma tahtaları yukarıdan aşağıya doğru çakma fikri geldi. Böylece üretim daha kolay ve çabuklaştı. !kinci seneden sonra kalınlığı 8 santimetreden 5'e düşürdüğümüzde de daha pratik ve sağlam oldu. Oynamaları azalttık, direncini artırdık. Daha güzel olduğunu görünce de, postaları !amine yapmaya başladık ve bu günlere geldik. Avrupa'ya baktığımızda laminenin çok eski olduğunu görüyoruz ama biz onlardan almadık, yaparak bulduk. Bunları yaparken insanlar gülüyordu şimdi gülenlerin hepsi aynı şeyi yapmaya başladı. Yapsınlar tabi ... Rekabetin çok olduğu yerde kalite yükseliyor ve böylece hata oranı düşüyor. Bunun üzerine bir de sözünde duran bir firma olursanız ki bu çok önemli; başka bir firma sizden daha iyi yapsa da, sözünüze güvendikleri için sizi tercih ediyorlar. Bir firma olarak bu güveni sarsmamak için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Teknoloji yabana atılacak bir şey değil ... Muzaffer Yay: Guletleri belirli bir şekilde devam ettirmemiz gerekiyordu, aynı şeyleri yapmalıydık. Kalıpla yapıyorduk ama birinin başı dar iken diğerinin geniş oluyordu yani iki tekne birbirinin aynısı olmuyordu. Aynısını tutturmak için bir çizim olması gerekiyordu. Bu yüzden mimarlarla, tasarımcılarla çalışmaya başladık. Keşke en başından beri böyle yapsaydık. Bunlar teknolojide yabana atılacak şeyler değil. .. Ayrıca yurti- ,, OCAK· ŞUBA'l"07 / SAYI01 BoaBt uildTerürkiye • 31
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=