üretilmiş olması, -gerek yeni imalat gerekse refitte-Proteksan Turqouise Tersanesi'nin dünyanın en ünlü tersaneleriyle bir kalemde sayılması, Numarine adının dünya piyasasında yerleşmiş olması bu uyum sürecini hızlandırdı ve müşterinin imalattaki usta agırlıklı bakışını, tasarım ve tasarımcıya yöneltti. Sizce Türkiye'de tasanın alanında ne gibi eksiklikler var? En önemli eksiklik tamamen bu alana yönelik yetişmiş tasarımcı sayısının neredeyse yok denecek kadar az olması ve bu tasarımcıların da genellikle endüstriyel tasarım, bilhassa otomativ kökenli olmalarıdır. Gemi inşa her ne kadar bu alanı kendi tekelinde tutmaya çalışsa da, maalesef hala son derece yetersiz kalıyor. Bu da tabi müşterinin tasarımcıya bakış açısını olumsuz yönde etkiliyor. Bu durum özellikle yat tasarımında "yabancı tasarımcılar iyidir" gibi bir kanının oluşmasına neden oluyor. Bunların dışında ögrenim kurumlarının bu konuda hala yetersiz olması ve imalatta da yetişmiş iş gücünün belirli bölgelerde yoğunlaşması bu alandaki eksiklikler arasında ... Tasanmlarınızdaki "olmazsa olmaz" kriterler nelerdir? Estetik, denizcilik ve emniyet. Bu kriterleri bize tanımlayabilir misiniz? Örneğin herkes bir teknenin denizci olmasından bahsediyor. Bu ne anlama geliyor? lngilizcede "seakeeping" denilen denizcilik kavramı, gemi inşanın en önemli ders konularından biri. Dolayısıyla bunu birkaç cümleyle özetlemek zor, ama bir deneyelim ... Bilindigi gibi deniz yüzeyi çok nadiren düz, çoğunlukla dalgalı bir durum sergiliyor. Eger su taşıtlarının ufak ve kapalı havzalarda olduğu gibi, sadece düz bir yüzeyde hareket etmesi söz konusu olsaydı, işimiz çok kolaylaşır ve sadece düz su yüzeyinde en az güçle en fazla hıza ulaşabilecek ya da en az yakıtla en uzun menzili yapabilecek taşıtları dizayn etmeye konsantre olabilirdik. Ama gerçekte su yüzeyi dalgalı ve bu dalgaların yükseklik, uzunluk ve aralığı (kısaca spektrumları), bölgenin rüzgara açıklıgı, yani coğrafi şartlar, akıntılar, derinlik gibi çok çeşitli etkene baglı. Bu da havzadan havzaya oldukça farklılık gösteriyor. Örneğin Karadeniz'in dalga spektrumuyla, Ege'ninki farklı. Aynı şekilde Atlas Okyanusu'nunki, bir iç deniz olan Akdeniz'inkinden farklı. Bu dalgalı yüzeyde hareket etmekte olan su taşıtı da, içinde bulunduğu seyir konumunda yani dalgalara karşı, dalgaları yandan alma veya dalgaları kıçtan alma gibi durumlarda baş-kıç hareketlerinde (dövünme), yalpaya ve kıçtan gelen dalgalarda da tekneyi düz gitme ekseninden saptırıcı kuvvetlerin etkisi altında kalır. Bir yandan da teknenin güverteleri bu hareketler esnasında birçok kez su basma durumuyla karşılaşır. lşte, taşıtın bu olumsuz şartlara karşı koyabilme kabiliyetine "denizcilik" diyebiliriz. Bu şartlar altında tabi ki hiç yalpaya düşmeyen, dövünmeyen ya da güverteleri sular altında kalmayan bir tekne, gerçekleşmesi mümkün olmayan ideal bir durumu sergiler. Mühim olan yalpa ve dövünme sayısı ile bu hareketler esnasında ortaya çıkan ivmelerin, taşıtın içinde bulunan insanlar açısından tahammül edilebilir bir sınırda kalması ve güverteleri de mümkün olduğunca az su basmasıdır. Burada teknenin söz konusu servis şartlarında istenen yalpa açısı ve dakikadaki yalpa sayısı direkt olarak teknenin Ağırlık merkezi/ Metacenter mesafesi ile ilintili olup, bu mesafede toplam agırlık merkezininin düşey konumu ve teknenin su altı kesitlerinin bir bileşkesi olan form stabilitesine bağlıdır. Bilhassa yurdumuzda bir teknenin eni ne kadar fazlaolursa, onun yalpa yapmayacagı gibi yanlış bir kanaat vardır. Her tekne yalpa yapar, bu kaçınılmazdır. Eni az olan bir teknenin stabilitesi az olacagı gibi, eni gereginden fazla tasarlanan teknede yalpa hareketleri son derece sert olur ve ortaya içerde bulunanlar için tahammül etmesi imkansız merkezkaç kuvvetleri çıkar. Bunların çok olumsuz deniz şartlarında ciddi yaralanmalar hatta ölümle sonuçlanmış kazalara yol açtığı durumlar dahi olmuştur. Baş-kıç vurma, yani dövünmede teknenin su hattı boyu ve alanı, deplasmanı, ağırlık dagılımı da yine su altındaki kesitlerle ilişkilidir. Dövünmenin az olduğu bir teknede güvertelerin su basması da haliyle o ôranda az olacaktır, mamafih bunda su üstündeki şeklin ve rezerve hacim de denilen su üstü hacimlerinin önemli rolü vardır. lyi denizcilik özelliklerine sahip bir tekne çoğunlukla emniyet kriterlerini de içinde barındırır. Bunun dışında, emniyetli bir tekneden, saglamlık başta olmak üzere, yeterli stabilite, herhangi bir kaza anında batmamasını veya en azından çabuk batmamasını saglayacak kadar su geçirmez bölme, önemli bir bölümü su almasına rağmen, hala yeterli bir stabiliteye sahip olması (demage stability), su alma durumunda, elektrik kontagına engel olmak için otomatik devre kesici donanım; alevi içerde hapsedecek hatta otomatik yangın söndürme donanımına sahip makina kompartmanı gibi bir dizi ilave özellige sahip olması beklenir. Türkiye'deki yat ve imalat sektörünü hem imalatçılar hem de kullanıcılar açısından nasıl değerlendiriyorsunuz ve bu alanda son yılların değişen dinamikleri neler oldu? Öncelikle "kullanıcılar açısından" değerlendirecek olursak; son yıllarda devletin denizcilik alanındaki oransız vergilendirme politikası ve aşırı bürokratik engellerine ragmen, bu alanda ciddi gelişmeler oluyor ve her ne kadar hepsi "Türk Bayraklı" olmasa da denizlerdeki tekne sayısı da gün geçtikçe artıyor. Marinalar için de aynı şey söz konusu. Bunların dışında yat fuarlarına katılım her sene artıyor, ayrıca yabancı fuarlarda bile eskiye nazaran çok daha fazla Türk ziyaretçiye rastlayabiliyorsunuz. "lmalatçılar açısından" bakacak olursak da; geçtigimiz 20 sene içerisinde ünlü markaları kopyalamakla işe başlayan Tuzla, hala açık ara önde ... Son yıllarda Antalya bölgesinde yerel yönetimlerin akıllı desteği sayesinde ciddi bir gelişme olsa da, yetişmiş iş gücü hala büyük oranda Tuzla'dan transfer ediliyor. Bodrum ve Marmaris'in başı çektiği batı kıyılarımızdaki imalat, yıgmadan !amine ahşaba geçti gibi görünüyor ama imalat tekniklerinde !amine ahşabın mukavemeti ve dayanıklılıgı henüz kavranabilmiş değil. Hala yığma manugıyla ve dehşetli ağaç zayiatlarıyla !amine inşaat yapılıyor. Burada genelde müşteri isteklerine boMART·NISAN"07/ SAYI02 BoaBt uildTerürkiye • 43
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=