49 MAYIS - HAZİRAN 2011 / SAYI 26 de 44 metrelik bir megayat da 5 metrelik bir tender boat da var. Ayrıca Amsterdam’da kullanılan çöp toplama tekneleri, İspanya’da yapılan balıkçı tekneleri, Almanya’da yapılan feribot veya Amerika’da yapılan charter gezi tekneleri de farklı uygulamalarımıza örnek gösterilebilir. Tamamı IP69K koruma sınıfında zorlu deniz şartlarına uygun, bakım gerektirmeyen ve su soğutmalı ünitelerden meydana gelen Siemens ELFA Hibrid Tahrik Sistemi, elektrik motorları ve güç elektroniğinden oluşuyor. Hibrid tahrik sistemlerinde en önemli parçalardan biri de batarya üniteleri. Günümüzde en yaygın ve efektif teknoloji Li-ion bataryalardır. Li-ion bataryaların alım maliyeti yüksek olduğu için batarya boyutu da önemli bir seçim. Hibrid tahrik sistemi yeni tasarlanan teknelerde kullanılabildiği gibi, mevcut tekneler de hibrid'e dönüştürülebiliyor. Yaklaşık 15-20 metrelik teknelerde seri hibrid veya dizel-elektrik; 20 metrenin üzerindeki boylarda ise yüksek motor gücünden dolayı paralel hibrid sistemleri tavsiye ediliyor. Hibrid elektrik tahrik sistemini cazip kılan ana unsurlar Daha iyi manevra kabiliyeti Elektrik motorlarının tork karakteristiği, dizel makinalardan oldukça farklı. Dizel makinalar maksimum torkunu sadece belirli bir devir aralığında verebiliyor. Özellikle düşük devirlerde dizel makinelerin torkları oldukça düşüktür. Elektrik motorları ise 0’dan maksimum devirlere kadar maksimum torku sürekli sağlayabiliyor. Bu özellik, özellikle düşük hızlı manevralarda geminin çok daha hızlı tepki vermesini sağlıyor. Enerji tasarrufu ve daha az bakım maliyeti Hibrid elektrik tahrik sisteminde, sadece ihtiyaç duyulan enerji üretildiği ve fazlası depolanabildiği için yüksek oranda yakıt tasarrufu sağlanabiliyor. Klasik dizel tahrikli teknelerde düşük hızlarda dahi büyük dizel makinalar çalıştırılmak zorunda kalınıyor. Özellikle yat kullanımının çok büyük bir zamanı düşük hızlarda olduğu için dizel makinalar makina eğrisinin en verimsiz noktasında çalışıyor, yüksek yakıt tüketiyor ve yüksek CO2 emisyon salımı yapıyor. Makinalar da bu parsiyel yüklenme ve düşük hızda çalışma koşullarında aşırı yıpranıyor, makina ömrü kısalıyor, bakım ve yedek parça maliyetleri artıyor. Hibrid tahrik sistemli bir teknede dizel makinalar her zaman en optimum noktalarda çalıştırılabiliyor. İhtiyaç duyulan fazla yük elektrik motoru ile tamamlanıyor. Veya düşük hız ve yüklerde dizel makina tamamen devre dışı bırakılarak sadece elektrik motoru ile seyir edilebiliyor. Dizel makinalar makina eğrisinin optimum noktasında çalıştığı için düşük yakıt tüketimi sağlıyor. Ayrıca bu şekilde makinaların overhaul süreleri de uzun oluyor, Bakım masrafları azalıyor ve makina ömrü uzuyor. Ana tahrik elektrik motorları dizel makinalar gibi komplike değil, 24 saat / 365 gün kullanım için tasarlanmış, bakım gerektirmeyen üniteler. Seri hibrid tahrik sistemlerde motor devri 0-max devir arasında kademesiz ayarlanabildiği için, hidrolik donanımlı CPP sistemler yerine dayanıklı ve basit sabit kanatlı pervaneler kullanılabiliyor. Arıza olasılığı yüksek ve bakım gerektiren malzemeler elimine edilmiş oluyor. “Daha az mekanik ekipman = daha az arıza = daha az bakım maliyeti” anlamına geliyor. Arttırılmış sistem emniyeti Elektrikli tahrik sistemi, yedekleme olanakları ve koruma imkanları dolayısıyla geminin emniyetine katkıda bulunuyor. Siemens’in geliştirdiği modüler
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=