60 EYLÜL - EKİM 2011 / SAYI 28 MAKALE süreçlerinin özellikle üzerinde durulan, sekiz kategoriden oluşan Gemi İnşa ve Onarım Endüstrisi için En İyi Yönetim Uygulamaları’dır (BMPs). Yüzey hazırlama, boyama, genel tersane bakım ve yönetimi, sızıntının önlenmesi kontrolü ve sayaçlarla ölçümü, işletme standartları kontrol listeleri ve kayıtları ve eğitim kriterleri bu modelin ana başlıklarını oluşturmaktadır. (Topuz, H., 2006) 2.2.3. Yapım Sonrası Kullanım sonrasında deniz araçlarının, gerekli bakım ve onarım işlemleri ile kullanım ömürlerinin artması sağlanmaktadır. Farklı amaçlarla kullanım ömrüne başlayan deniz araçları örneğin mavi yolculuk için satın alınan ve bir süre bu hizmette kullanılan deniz aracı, daha sonra satın alan müşteri istekleri doğrultusunda refit uygulamaları gerçekleştirilebilir. Hurda haline gelmiş bir deniz aracı da restore edilerek kullanım ömrünün uzatılması sağlanabilir. Faydalı ömrünü tamamlamasından sonra başlayan bu süreç ise yeniden kullanım, bileşenleri geri dönüştürme ve imha edilme aşamalarını kapsar. Yeniden kullanım ve bileşenleri geri dönüştürme aşamaları yeni kaynakların oluşmasını sağlarken, imha süreci sürdürülebilir yaklaşımla bağdaşmamaktadır. Yapımda kullanılan malzemeleri geri dönüştürme ve yeniden kullanım aşamalarının önemi malzemenin korunumu başlığında da irdelenmiştir. Kullanılmış çelik çöpe atılmayıp geri kazanıldığında ve kullanılmış çelikten çelik üretildiğinde enerjinin %74 ve hammaddenin %90 korunduğu, su tüketiminin %40 azaltıldığı, atık su kirlenmesinde %76, hava kirlenmesinde %86 ve maden atıklarında %97 azalma olduğu gözlenmiştir. Ahşap, kendisini yenileyebilen tek yapı malzemesidir. Ormanlar ve bireysel olarak ağaç, yetiştirilip kesilerek devamlı olarak yapı malzemesi sağlayabilen tek kaynaktır. Aynı zamanda ahşap malzeme havayı temizleyebilen tek yapı malzemesidir (Bostancıoğlu ve Birer, 2004). Teorik olarak cam ürünler kalite kaybı olmadan %100 olarak eski camdan imal edilebilir. Kırılmış cam malzemeleri diğer hammadde ile eriterek geri kazanılır. Ocağa ne kadar kullanılmış cam ilave edilirse o oranda daha az ısı gerekir. Bunun nedeni geri kazanılan camın, kum, soda külü ve kireçten daha düşük sıcaklıkta erimesidir. Polietelen (PE), polipropilen (PP), polistren (PS) ve polivinilklorür (PVC), diğer atıklardan ayrı toplanmışlarsa ve temizseler, geri dönüştürülebilirler. Eğer diğer plastik veya kirleticilerle karışmış durumdaysalar, geri dönüşümleri zor olmaktadır (Topal, S., 2009). 2.3. Hümanistik Tasarım Hümanistik tasarım, insan için ya da insancıl tasarım olarak da adlandırılabilir. Sürdürülebilir tasarım insan sağlığı, ergonomisi ve konforunu sağlamakla beraber doğa koşullarının da korunumunu sağlamalıdır. Deniz araçlarının su altı gövdeleri deniz yaşamının tüm etkilerine açıktır. Zamanla bu kısımları genel olarak kekamoz adı verilen yosunlar, kabuklu midyeler veya balçık organizmalarla dolmaktadır. Fakat oluşan her canlı, bir sürtünme kuvveti oluşturur ve suyun teknenin altından akmasını zorlaştırmaktadır. Canlıların teknenin alt yüzeyine tutunmasını engelleyecek zehirli boyalar kullanılmaktadır. Zehirli boyanın özelliği ise üzerinde herhangi bir canlı oluşmaya başladığında, çok küçük boyutlarda dökülerek bu canlının büyümesine izin vermemektedir. Sonuçta deniz canlılarına zarar vermektedir. Zehirli boya kullanımı tercih edilmemeli, doğal koşulların korunumunu sağlamak amacıyla farklı teknolojiler geliştirilmelidir. Örneğin marinsonic sistem; birçok frekans katları aralığında, aynı anda birçok ultrasonic enerji patlamaları üreten, dijital elektronik ve ultrasonic dönüştürücü teknolojisi kullanır. Bu enerji, pozitif ve negatif değişken bir basınç üretir. Bu basınç sayesinde sadece tekne karinası üzerinde temizleme etkisi yapmakla kalmayıp, aynı zamanda yosun gibi tek hücreli organizmaların da oluşumunu engellemektedir. [3] Kullanıcı konforu için yapılabilecekler ise ısısal, görsel ve akustik konfor, dış mekanla görsel iletişim, açılabilir pencereler, temiz ve taze hava temini, farklı fiziksel yetenekleri olan kullanıcılara yönelik önlemler, sağlıklı malzeme kullanımı olarak sıralanmıştır (Tuğlu Karslı, H. U., 2008). Deniz araçlarının bazı bölgelerinde açılabilir camların kullanılması mümkün olmamaktadır. Doğal havalandırma yerine klima kullanımı ön plandadır. Deniz araçlarında iklimlendirme, konfor ve sessiz çalışma standartları göz önüne alınarak tasarlanmalıdır. Özellikle yaşam alanlarının dış mekanla görsel bağlantısının kopmaması ve doğal aydınlatmadan yararlanması gerekmektedir. Doğal aydınlatmanın kullanılamadığı yaşam alanları gün içerisinde ışık tüpleri ile aydınlatılabilmelidir. Örneğin fiber optik ışık tüpleri, üst yapıya yerleştirilmiş güneş ışınlarını toplayıcı bir çanağa bağlayarak, iç mekânlarda aydınlatma kaynaklı enerji giderlerini azaltıp, daha doğal bir aydınlatma yaratabilirler. Resim 5’de gösterilen örnek, konut tipi – çatı yerleştirmesi için kullanılmaktadır. Deniz aracı- Flybridge yerleştirmesi olarak deniz araçlarına adaptasyonu sağlanabilir. Deniz araçları iç mekan tasarımları farklı fiziksel özelliklere sahip kullanıcılara hitap edecek şekilde gerçekleştirilmelidir. Sadece gövde yapımında değil, tüm iç mekan ve donatı elemanlarında da sağlıklı, geri dönüştürülebilir ya da tekrar kullanıma izin verebilecek malzemeler kullanılmalıdır. 3. Sonuç Deniz araçlarının insan ve çevre ölçeğinde meydana getirdiği etkiler
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=