rın, engelli olmayan insanlar gibi deniz yaşamında var olabilmelerini sağlayacak bir proje ortaya çıkartmayı istediğini aktardı. Bizde projeyi özel bir proje olarak algıladığımız için özveriyle, çok büyük bir samimiyetle kabul ettik. Projenin dizayn aşamasında da sürekli birlikte çalışarak teknenin tasarımını tamamladık. Sonrasında da Ustaoğlu Tersanesi'nde teknenin inşaasına başladık." diyor. Teknenin exterior ve interior dizaynının tamamen Montana Yat Design Tasarım Ofisi'ne ait olduğunu hatırlatan Hacı Mehmet Hekim, "Tasarım direktörlüğünü en başından beri ben yönetiyorum. Engelli insanlarımıza yönelik altyapı sistemleriyle ilgili detaylar da teknemizin sahibi ve yine kendi tasarım ofisimiz tarafından yürütülüyor. Mühendislik çalışmatarını, teknenin yapıldığı Ustaoğlu Tersanesi'nin mühendislik ekibiyle birlikte yürütüyoruz. Projede görev alan herkes inanılmaz bir hassasiyet, inanılmaz bir özveriyle yaklaşıyor." şeklinde konuşuyor. Teknede engelli insanlar seyahat edeceği için hızın fazla olmasının dezavantaj olduğunu söyleyen Hekim, "Bizim teknemiz olabildiğince torklu ama daha ağır devirli, yavaş ama stabil gidebilen bir tekne olmalı. Bizim düşündüğümüz maksimum hız 7-8 mil olacak." ifadelerini kullanıyor. Türk Loydu klaslı olarak üretilen teknenin, klas kuruluşlarına da örnek teşkil edecek bir proje olduğunu belirten Hacı Mehmet Hekim, şöyle devam ediyor: "Bizim projemizde yapılması gereken, olmazsa olmaz sistem detayları, hiçbir klas kuruluşunda yok. Çünkü hiçbir klas kuruluşunda engelli insanlara yönelik altyapısı olan bir deniz aracı kuralı yok. Dolayısıyla biz bu projeyi ortaya çıkartırken, uluslararası alanda hizmet veren klas kuruluşlarına da bir kural listesi vermiş olduk. Yani bittiğinde klas kuruluşlarının bir engelli standardı koymalarını sağlayacağız." Bu projede engelli bir insanın yapamayacağı şey yok "Toplumumuzda şöyle bir kanı var: 'Bu insanlar engelli, bunu da yapmayıversin.' Biz bu anlayışı yıkmak istedik aslında. Bizim projemizde böyle bir anlayış yok. Bizim projemizde engelli bir insanın denizde, tekne içinde yapamayacağı hiçbir şey, ulaşamayacağı hiçbir yer yok. Teknemiz, tekerlekli sandalyeli bir kişinin teknenin en başından en kıçına, en üst katından en alt güvertesine kadar her yere çok rahat bir şekilde ulaşabileceği şekilde dizayn edildi." Kapılar tekerlekli sandalyeyle geçilebilecek ölçülerde "Teknemizde tekerlekli sandalyedeki bir insanı iskeleden alıp tekne güvertesine çıkartan, istediğinde suyun bir metre altına sokup, tekneden 4 metre uzaklaştırıp denize bırakabilen hidrolik sistemler var. Teknenin en alt güvertesinden en üst güvertesine kadar ulaşabilen asansör sistemlerimiz var.Tüm kabin ve ana kapılar da tamamen tekerlekli sandalyeyle geçilebilecek ölçülerde tasarlandı. Normalde 30 metrelik teknelerde bile kapı genişlikleri 60-65 cm iken bizim kapı genişliklerimiz 90 cm'den aşağı değil." Her yerde engelliler için tasarlanmış ürünler kullanıldı "Teknede yer alan yatakların hepsi, 5 hareketli hastane yatağı. Tuvaletlerde de yine lavabolardan klozetlere kadar engelli insanlar için tasarlanmış ürünler kullanıldı. Koltuklarımız MART-NİSAN2012/SAYl31 kiillıılNer 31
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=