- MAKALE - Resim5: ChristinaO'daniç mekan nan bir toplumsal ürün müdür? Ağırlığını birinci seçenekten yana koyan bir düşünce akımı günümüzde yaygınlık kazanmaktadır" (Aydınlı. Mimarlıkta Estetik Değerler). Bu anlayışa göre, bir deniz aracının iç mekanı, birbirinden farklı karakterde çeşitli etkenlerin bir bileşkesidir. Bu etkenlerden bazıları, değişik sebeplerle tasarım süreci içinde öne çıkarak, deniz aracı iç mekanını biçimlendirir. Objenin anlamlandırılmasında dikkate alınması gereken "mekan" kavramı, sadece onun fiziksel dayanaklarının incelenmesiyle ortaya konulamaz. Çünkü "mekanın bizim için bir de psikolojik etkisinden söz etmek gereklidir" (Ural. Mimari Bir Objenin Felsefi Açıdan Yorumu). Örneğin sert hatların oluşturduğu bir geometriye sahip bir deniz aracı iç mekanının kullanıcı üzerindeki etkisi, küresel bir geometriye sahip bir iç mekanın etkisinden psikolojik olarak farklı olacaktır. Bu bağlamda bir deniz aracının iç mekanını kullanacak insanların psikolojik yatkınlıklarının, alışkanlıklarının uzun bir zaman dilimine yayılarak gözlemlenmesi bile gerekebilecektir. Bunun yanında deniz aracı iç mekanında sorun çıkarabilecek bir durum da kullanıcı gruplarının değişmesidir. Gemi inşaatı sektöründe üretilen gemi tipleri çoğunlukla birbirine benzese bile, gemilerde çalışan mürettebat çok farklı ırk ve kültürlerden oluşabildiği için beklentiler de aynı gemi türleri için bile farklı olabilmektedir. Örneğin İsveçli mürettebat için tasarlanmış bir geminin Güney Koreli bir mürettebat tarafından kullanılması çeşitli ergonomik ve antropometrik sorunları beraberinde getirebilecektir. "Bazen armatörler bu farklılıkları belirleyerek, çalışan mürettebatlarını rahat ettirebilmek için; daha gemi kızakta iken en kıdemli kaptanlarını tersaneye göndererek geminin kullanım kolaylığı için birçok müdahalede bulunmaktadırlar. Örneğin komuta bölümünün ergonomisi güvenli bir seyir için gereklidir. Bu anlamda gemi kaptanın, oturduğu koltuktan bütün göstergelere zorlanmadan hakim olması gerekmektedir. Kaptan bu noktada göstergelerin birbirlerine göre rölatif konumları hakkında veya gösterge tipleri hakkında isteklerde bulunabilir" (Ünsan ve Söylemez. Dünya Rekabet Ortamında Gemi İnşa Sektörünün En Önemli Dostu: Üniversite). Bir deniz aracı iç mekanında -ve aynı zamanda dış mekanında- biçimlenmeyi koşullayan etkenlerden biri de "dil" olarak karşımıza çıkmaktadır. Bilindiği gibi konuşma dili, semantik özellikleriyle soyut ya da somut kavramlar yaratma ve içeriklerini belirleme gibi özelliklere sahip çok güçlü bir iletişim sistemidir. Fiziksel nesnelerin kavramsallaşması biçimlenme süreçlerinde standartlaşmaya neden olmaktadır. Deniz araçlarında da kavramsallaşan bir formun, mekansallaşan bir oluşumu örgütlediği bir durumla sık sık karşılaşırız. Kökenini saf işlevsellikten alan birçok mekansal oluşum, zamanla olgunlaştırdığı kavramın tahakkümü altına girmektedir. Kavramlar "isim"leri oluşturmakta ve araç içinde yer alan çeşitli düzenek ve objelerden başka, neredeyse deniz aracını oluşturan bütün mekanlar -pasarella, ırgat, sancak kıçomuzluk, başaltı, köprü üstü, sidewalk, lumboz, yüzme platformu vb.-gibi kendine özgü bir isimle anılmaya başlamaktadır. Bir deniz aracı, bu isimlerden oluşan mekansal özelliklerine göre parçalara ayrıldığında, neredeyse ortada hiçbir şey kalmamaktadır. Bu durumu açıklayan bir olgu da güvenlik koşulları olmalıdır.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=