Resim6: Bir megayelkenli iç mekanı Resim7: Göstergepodyumuna dönmüş bir megayat iç mekanı paralel yüzlerden oluştuğundan; bu teknelerde tesisat ve iç yerleşim, nispeten kolaydır. Bu geometrik avantajlar motoryatlarda tasarımcıyı, stayling ve bölmelendirme konusunda daha da serbest bırakabilmektedir. Örneğin küçük motoryatlara bile, sık sık karinanın dış görüntüsünü bile etkileyecek biçimde ve farklı işlevlerle donanmış iki-üç komuta bölümü konabilmektedir. Deniz aracı iç mekanında dikkat edilmesi gereken hususlardan bazıları, minimum ziyan edilmiş hacim (koridor ve merdivenler) ve yeterli büyüklük ve sayıda maksimum hacim sağlanması olarak belirmektedir. Deniz aracında iç mekan tasarımının en çok ustalık isteyen kısmı, araç içinde düzgün dolaşımın sağlanmasıdır. Servis alanları ve servis yapılacak mekanlar arasında en doğrudan bağlantıların yapılması gereklidir. "Örneğin bir motoryatta mutfak hem yemek odasına hem de depolama alanlarına yakın olmalıdır. Öncelik konuk kamaralarında olmalıdır. Yolculara mekanlar arasında rahatlıkla hareket edilebilecek ortamlar sunulmalı; özgürlük duygusu verilmelidir. Bu özgürlük duygusu, onların doğaya ve denize karşı besledikleri yakınlık hissini pekiştirmelidir. Bir tekneye karakterini veren, yolcuları doğadan koruyan, sakınan ve aynı zamanda rahat ettiren etkenlerdir" (Mc Farlane. Naval Architecture ofa Replica). Bazı yolcu gemileri, özel amaçlı gezi tekneleri ve yat sınıfı dışındaki tekneler dışında pek üzerinde durulmayan; iç mekanın bir gerçeği de "üslup"tur. Serkan Güneş'in kent mobilyasını konu alan çıkarımı bir yönüyle bütün mobilyaları ilgilendirmektedir. Ona göre "her -siyasi- yönetimin kendine ait estetik beğenileri dönem dönem egemen1 Hallıolldtt "''" _'"""""'" "'" ,, liğini sağlamış ve bu beğeniye hizmet eden mobilyalar zaman içinde konumlandırılıp, zaman içinde eklektik bir yığılma oluşmuştur". Deniz aracı iç mekanında da durum farksızdır. "Deniz aracı ve özellikle yat ve hatta özellikle megayat iç mekanında birçok üsluptan, ayırt edici özellikleriyle söz etmek olanaksızdır. Staylingde bu ayırımı yapabilmek daha olasıdır. Bir kapsam içinde genelleştirilirse, iç mekanda kelimenin tam anlamıyla gerçek anlamda bir üslup sayılmasalar bile bazı eğilimleri belirlemek mümkündür. Bunlardan biri kuşkusuz minimalist/ işlevsel eğilimlerdir (Resim 6). Bunda, mekanda boşluğun önemi mobilyada da ön plandadır. Hasır, cilasız egzotik ahşap ve doğal malzemenin kullanılmasıyla lüks ve huzur duygusunun yaratılması amaçlanmaktadır. Staylingde tasarımcı, müşterinin abartılı isteklerini katı, ciddi ve itiraz götürmez teknik nedenlerden ötürü geri çevirebilir. Ancak iç mekanda durum aynı değildir. Genellikle müşteriler tasarımcılardan intikamlarını, iç mekanda en olmadık şeyleri isteyerek alırlar (Resim 7)". "Başka bir eğilim ise 'modern çağdaş' (modern contemporary) denilen eğilimdir. Bu tarz genellikle çekingen yat yapımcılarının seçimi olan riskten kaçma taktiğine dayanır. Bu yapımcıların çok abartılı yenilikler peşinde koşmadığı bilinir. Müşteriyi korkutmak istemezler (Resim 8). Bu da, hiç kuşkusuz, gösterişli bir üslupla sonuçlanır. Mermerin, pahalı halıların ve derilerin bonkörce harcandığı bu üslup, en kaliteli kiraz kaplamalarla göze çarpar. Buna, hoş bir 'minimum risk' üslubu da denebilir. Ancak insanda bir teknenin içinde olduğu duygusundan çok, bir lüks otel odası için-
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=