23 TEMMUZ - AĞUSTOS 2014 / SAYI 45 olduğunu belirten Murat Ergen, şöyle devam ediyor: “Yat konusunda, özellikle Antalya Bölgesi’ndeki yat üreticilerine seal satışımız çok fazla. Çünkü yatlar high speed makinalar olduğu için seal’larda sızdırmazlıkla ilgili problemler oluyor. Burada bizim Japonya’da GMT adıyla ürettiğimiz seal’ler oldukça tercih ediliyor.” “Bunun yanı sıra, navigasyon sistemleriyle ilgili de çalışmalarımız var. Alman Raytheon firmasıyla yaptığımız anlaşma gereği köprüüstünü A’dan Z’ye dizayn ediyoruz, tüm ekipmanlar Raytheon tarafından donatılıyor ve biz bunu paketimize koyuyoruz. Megayatlara bu şekilde de teklif verebiliyoruz.” Gemi makinelerinde trendler Gemi makinelerinde dünyadaki trendlerle ilgili de konuşan Murat Ergen, şu ifadeleri kullanıyor: “Dünyadaki trendleri belirleyen kurallar IMO kuralları. Uluslararası standartların gerektirdiği kurallar gereği makine üreticileri de bu kurallara uygun makine geliştirmek zorunda kalıyorlar. Bu bahsettiğimiz kurallar çerçevesinde SECA bölgelerinde, baca gazındaki emisyon değeri kısıtlamaları sebebiyle hem SO2 değerleri düşük hem de NOx değerleri düşük olan makine üretimleri başladı. Ama regülasyonlar bununla da yetinmedi; bazı özel bölgeler için yani Baltık Denizi ve Amerika kıyıları için daha katı kurallar başladı. Kükürt seviyesini yüzde 0.1 oranlarına çekmeye başladılar. Dolayısıyla yakıt olarak kullanılan fuel oil ve dizelin yerine doğalgaz (LNG) tercih edilmeye başlandı. Bunun sonucu olarak da doğalgazla çalışan makineler yapılmaya başlandı.” “Doğalgazla çalışan makine imalatı başlayınca, otomatikman önce hem ekonomik açıdan zengin olan Kuzey Avrupa ülkeleri hem de regülasyon gereği Baltık Denizi çevresinde bulunan ülkelerin tamamı bu kurallara uymaya ve buna uygun gemi siparişi vermeye başladılar. Finlandiya da bir Baltık ülkesi sayıldığı için Wartsila da belli bir üretim bandını çift yakıtlı dediğimiz DF (Dual Fuel) diye adlandırdığımız, dizel oil ve doğalgazı kullanarak bu enerjiyi üreten makinelerin üretimine ayırdı. Burada yüzde 99 doğalgaz, yüzde 1 dizel oil (ateşleme amaçlı) kullanılıyor. Bir ön yanma odası var, ön yanma odasında dizel püskürtülerek doğalgaz tutuşturuluyor veya SG (Spark Gas denilen) buji sistemiyle yapılıyor.” “Wartsila’nın en büyük avantajı, çift yakıt opsiyonuna sahip olması. Diğer rakiplerin çoğunda sadece yüzde yüz doğalgaz yakıyor. O yüzden büyük bir doğalgaz tankı gerekiyor. Doğalgaz tankındaki durum müsaade ettiği sürece gemi yakın mesafeler çevresinde dolaşabiliyor. Ama Wartsila’nın avantajı SECA bölgesi dışına çıktığınız zaman, o regülasyonun uygulanmadığı okyanus bölgesinde tek bir switch’le dizel yakıta (MDO/ HFO) dönüp normal operasyonunuzu yapıyorsunuz. Kısıtlı bölgeye girdiğinizde de yine tek bir switch’le doğalgaza (LNG) dönüp bacı gazı emizyon kurallarına uyabiliyorsunuz.” “Şu anda dünyada gemi makinelerinde trend, doğalgaz. Wartsila bunu öngördüğü için iki sene önce Hamworthy firmasını satın aldı. Hamworthy firması baca gazı filtreleri (scrubber) ve emisyonla ilgili her türlü cihazı (SCR- Katalitik reaktör) üreten bir firma. Ama bunun yanında, balast water treatment (UV-EC), sintine seperatörü gibi regülasyonlara uygun ürünleri de üretiyor. Wartsila bu satın almayla ürün yelpazesini çok genişletmiş oldu. Aynı zamanda ikinci bir adım da atarak, yine bu regülasyonlar ve kurallar gereği, makinanın ihtiyacı olan yakıtı alabileceği (depolayabileceği) LNG Pack dediğimiz, likit doğalgazı saklayabileceğiniz özel tanklar üretmeye başladı. Bu tankları da geminin güvertesine veya geminin makine dairesinin ara bölmesine koyarak makinanın kullanacağı doğalgazı likit olarak depoluyor.” “Bunun yanı sıra bir de doğalgaza modifikasyon dediğimiz servisimiz var. Yani Wartsila makinesinin en büyük avantajı, mevcut çalışan makineleri yerinde modifikasyonla (convertion) DF ( Dual Fuel) makine haline getirebiliyoruz.”
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=