Boat Builder Türkiye 5. Sayı (Eylül-Ekim 2007)

yöntemi ile imal edilirler. Keçe elya0arın aksine kalın iplikler kullanılarak daha ağır kumaşlar elde edilmesine olanak tanırlar. Dikişli elya0arın gelişime kadar sektörde yoğunlukla kullanılan dokumalar pazar paylarını anık çok yönlü dikişli elya0ara bırakmaktadırlar. WR 500 gibi kodlarla anılırlar - Woven Roving 500 g/m2 - metrekaresi 500 gram ağırlığında olan dokuma kumaşları tanımlar. Dokuma kumaşlarda şekilde gördüğünüz elya0arın eğilme etkisi olduğundan kompozit üründe elya0arın mekanik mukavemeti bir miktar düşüktür ve elyaf aralarında kırılgan, reçine zengin bölgeler oluşmaktadır. Tipik olarak el yatırmasında cam oranı %45 civarlarındadır. Elyaf yönleri Burada elyaf yönlerinden (açılarından) bahsetmemiz de büyük fayda var. Sürekli bir işlem olan dokuma tezgahında kumaşın boyunca dokunan iplikler "çözgü" adını alırlar, lngilizcesi "warp" olan bu tabir tezgah üzerinde açısal olarak O derecesi olarak da tanımlanır. Aynı zamanda O derece rulo boyunca elyaf yönünü ifade eder. Dokumada kumaşa enine olarak dokunan iplikler "atkı" adını alırlar, lngilizcesi "weft" olan bu tabir de 90 derece açısı olarak tanımlanır. Şimdi işin en can alıcı kısmına geliyoruz. Kompozitler en yüksek mekanik dayanımları li0erin konumlandığı yönlerde verirler. Bu kompozit tasarımında bize çok önemli bir avantaj kazandırır. Eğer üreteceğimiz parçaya gelecek yüklerin yönünü biliyorsak ki genelde biliriz , ürün üzerinde bu bölgeleri istediğimiz elya0ar ile takviyelendirme şansına sahip oluruz. istediğimiz yönlerde daha fazlaelyafa sahip kumaşlar üretmek de ancak çok eksenli dikişli kumaşlar sayesinde praLikolmuştur. Çok eksenli dikişli kumaşlar Çok eksenli dikişli kumaşların imalatı, O derece ve 90 derecenin yanısıra, 20 derece ile 90 derece arasında istenilen açıda elya0arı konumlandırabilen bir üretim tezgahı ile mümkün olmuştur. Bu şekilde elya0ar isLenilen yoğunlukla ve istenilen yönlerde üst üste yerleşLirilir ve polyester bir iplik ile birbirlerine dikilirler. Çok eksenli dikişli kumaşların imalatı aşağıdaki çizimde şemalik olarak gösterilmiştir. Bu kumaşların en önemli artısından yukarıda bahsetmiştik, bunun dışında bir başka özellik de dikişli kumaşlarda mekanik özellikler artmaktadır. Elyaf katları birbirine paralel bir düzlemde tezgaha sarılıp dikildiklerinden dokuma kumaşlarda görülen eğilme etkisi söz konusu olmaz ve elya0arın mukavemetinden azami yararlanılmış olur. Yine aynı şekilde reçinenin birikme yapacağı boşluklar olmadığından cam oranı , dolayısıyla mekanik mukavemet diğer kumaşlar ile yapılmış ürünlerden daha yüksektir, el yatırması ile imalatta cam oranı %55 seviyelerindedir. REÇİNELER Tekne imalatında kullanılan reçineler genelde Termoset reçineler sınıfına girerler. Termosetler, kürlenme işlemi bittiğinde ısı ile tekrar şekil değiştiremezler, geri dönüşümleri kimyasal olarak mümkün değildir, ancak yüksek ısıl dayanım, sertlik ve kimyasal dayanım gösterirler. Sektörde kullanılan reçineler genelde laboratuardaki saf halleriyle kullanılmazlar, Hammadde üreticileri içerilerine değişik hızlandırıcılar, yavaşlatıcılar, solventler, dolgu malzemeleri, renk pigmentleri vb. katarak ürünlerini hazırlarlar. Böylelikle çok değişik özelliklerde, farklı amaçlarda kullanılacak reçineler elde edilir. Termoset reçineler çok büyük oranda sıvı halde iki bileşenli olarak kullanılırlar, ana malzeme ve sertleştirici. Burada önemli bir noktanın altını çizmek lazım, bu bileşenler ancak üreticinin belirttiği doğru oranlarda kullanıldığın da gerçek kimyasal dayanımlarını ve mukavemet değerlerini gösterirler. isterseniz kürlenme reaksiyonunu aşağıdaki basit grafikle açıklayalım. Sıcaklık Tepe sıcaklığa kadar geçen süre 3 1 Kap süresi Jel süresi Reçinenin iki bileşenini üreticinin belirttiği oranda karıştırdığımız anda kürlenme reaksiyonu başlar;(grafikte 1 numaralı nokta). Şimdi burada reçineler hakkında bilmemiz gereken bir özellik var. Tekne imalatında kullandığımız ter.moseueçineler ekzoLermik reaksiyon ile kürlenirler, yani kimyasal reaksiyon neticesinde ortama ısı çıkışı olmaktadır. Bizim karışımımız belli bir süre ( grafikte 2 numaraya kadar) , ekzotermik reaksiyonun ısı artışı çok hissedilmeden, sabit sıcaklıkta çalışılabilir haldedir ve biz bu süreyi "kap süresi" olarak adlandırırız. Kap süresi aşıldığında reçinenin sıcaklığı hızla anmaya başlar ve malzeme jelleşrneye, yani sertleşme öncesi safhaya geçer (grafikte 3 numara) Malzemejel haline geldiğinde uygulanabilirliği biter. Bu sebeple kompozit malzeme imalatımızı muhakkak kullandığımız reçinenin jel süresi içerisinde tutmamız gerekir. Reçineler hakkında bilmemiz gereken olmaz sa olmaz ikinci nokta da şudur: Ortam veya reçine sıcaklığı arttıkça reçinenin reaksiyon hızı anar (pratik bir değer olarak her 10 derece ısı anışı reçinenin reaksiyon hızını 2 kauna çıkarır, yani jelleşme süresi yarıya iner! Bu sebeple ısı artışı başladığında jelleşme çok hızlı gerçekleşebilir. Bu sebeple en uygunu imalatlannızda reçinenin kap süresi aşılmamalıdır. Daha sonra reçinenin ekzotermik reaksiyonu bu ısı artışları ile katlanarak tepe sıcaklığa kadar ulaşır( grafikte 4 numara) ve sonra kendi kendine soğur. (Dikkat tepe sıcaklığı bazı durumlarda 150-200 derecenin üzerine çıkabilir ki bu ela ürüne veya kalıba zarar verebilir - ya ela yangın çıkarabiliri!) Jel noktası Zaman ırn,üı, · l~Kl~1'07/ S•\\1OG Hoat Hııildel' l'iiı·kiye • 35

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=