OCAK - ŞUBAT 2016 / SAYI 54 34 da r öneml ölçüde tartışma mevcuttur. Bazı araştırmacılar 10 Hz-30 Hz’den daha yüksek frekanslarda darbeler n nsan vücudu üzer nde h çb r mekan k veya f zyoloj k etk s olmadığını ve bu yüzden f ltrelenmes gerekt ğ n dd a etmekted r. Ben de dah l d ğerler etk s n n olduğuna ve dolayısıyla kayded lmes gerekt ğ ne nanmaktadır. İnsan vücudundak yumuşak dokunun kend s (yüksek frekansları f ltreleyen) alçak geç r ml b r f ltred r, ancak bu aslında gelmekte olan yüksek frekansların göz ardı ed lmes gerekt ğ anlamına gelmez. B r darben n çokluğu ve enerj s yeter nce yüksekse, yumuşak dokular sıkışır ve daha sert hale gel r, bu durum daha yüksek frekansların vücudun daha da ç ne let lmes ne olanak sağlar. Ayrıca, doğrudan bacaklara alınan b r darbe yüksek frekansları etk l b r şek lde leğen kem ğ ve omurgaya kadar yayar. Yüksek frekanslı darbeler n, kütlen n öneml b r yer değ ş m olmadan b le, f zyoloj k etk ler olab leceğ n doğrulamak ç n: 2’ (0.6m) b r çel k boruyu b r el n zde sıkıca tutun ve ortasını veya uç kısmını b r kayaya sertçe vurun. Avuç ç n z ve b leğ n zdek acı 120 Hz’den 300 Hz’ye kadar frekanslara ver len f zyoloj k tepk d r. Hang frekans hang acıya neden olur, bunu b lm yoruz. Hang frekansların kıkırdaklar; eklemler kayganlaştıran s nov yal zarlar; bağ doku; veya kem k bağ dokularında hasara neden olacağını da b lm yoruz. Farklı darbeler n yükselme süres (darben n başlangıç hızı) ve özell kler n anal z edeb lmek ç n, 30 Hz’den bar z ölçüde yüksek olan frekanslar kayded len ver lere dah l ed lmel d r. tılayan h çb r b l msel deney ver s bulunmazken, büyük b r fark mevcuttur: 1CI kayded len gerçek maruz yet ver ler n sunmaktadır, bu durum darbeler n aslında ne kadar yüksek olduğunu anlayab leceğ n z ve ayrık darbelerdek baskı kuvvetler n hesaplayab - leceğ n z anlamına gelmekted r. 1CI ayrıca öznel acı ve rahatsızlık dereces yle y b r karşılıklı l şk ye sah pt r. Ayrıca yaralanma r skler n artırdığı varsayılan f z ksel yorgunlukla da y bağlantılı olduğu göster lm şt r. Bunun gelecekte daha alakalı standartlar ç n y b r temel oluşturacağına nanıyorum. Tartışmaya Açık Olanlar Yüksek hızlı botlara yönel k mevcut nsan-darbe-maruz yet standartlarını y - leşt rmeye çalışan b l m adamları ve düzenley c ler ç n tartışılmaya ve araştırılmaya devam eden bazı konular mevcuttur: Omurga ve göğüs kafes n n doğal rezonansı: Tar h boyunca araştırmalar darbelerden z yade t treş mlere odaklandığı ç n, vücudun bel rl kısımlarındak doğal rezonans konusu d kkat çekm şt r. B r nsan vücudu devamlı b r t treş me maruz kaldığında rezonansın mekan k etk lere (yapısal yorulmaya) yol açması muhtemeld r. Rezonans sıklığının tekl darbelerle alakalı olduğu nancına yönel k h çb r b l msel destek yoktur. Tek b r darbe omurgayı t tretmeye başlamaz. İlg l b r büyüklükte tekrarlı çarpma darbeler san yede b rden daha sık meydana gelmez. F ltreleme: Ver toplama ç n örnekleme oranının ne olması gerekt ğ ve bu ver lerden daha yüksek frekansların nasıl f ltreleneceğ ve bunun yapılıp yapılmayacağına A(z) Tepe BOT A(z) Tepe VÜCUT SOG (knot) Süre (saniye) Hızlanma (g) Hız (knot) GPS birimlerine bağlanan ivme ölçerler belirli bir bölümde karşılaşılan darbeleri kapsamlı olarak grafiklendirmeye olanak sağlar. Sol- bot sürücüsünün bir çarpmanın fiziksel şokunun ardından gazı kestiğinde hızın azalmasını takip eden darbedeki sivri uçlara dikkat ediniz. Yukarıda- Aynı veriler botun tam olarak nerede olduğunu ve mürettebatın hangi darbelere maruz kaldığını göstermek için Google Earth’te grafiklendirilebilir. ÇEVİRİ
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=