Boat Builder Türkiye 74. Sayı (Nisan 2020)
Boat Builder Türkiye / Nisan 2020 27 boatbuilderturkey.com Bu arada beni sanal ortamda takip eden arkadaşlarımı bilgilendirmeyi, 5 saat içinde benden haber almazlarsa TC Sahil Güvenlik Komutanlığı’na ihbarda bulunmalarını söylemeyi ihmal etmemiştim. Sonrasında seyir sürerken gözlemlediğim, yaklaşık bir mil açıktaki bir balık çiftliğine doğru rota tuttum. Yaklaşık bir saat sonra çiftliğin tonoz halatına bağlanıp kurtuldum. Bir başka gün, çok çekindiğim Men- deres Havzası- Kuşadası yönündeki Dar Boğaz geçişine sıra geldi. Geceyi Büyük Nero koyunda geçirdikten sonra sabah seyre çıkıp kürek çekerek boğazın jan- darma karakolunun olduğu koyuna kadar ulaştım. Bir süre dinlendikten sonra o gün beklediğim hafif güneyli rüzgarın esmeye başlamasıyla yeniden hareket ettim. Ağır ağır ilerlemeye baş- ladım. Bayrak adasını iskele baş omuzlu- ğunda görünce suyun üstündeki akın- tıyı daha iyi fark ediyordum. Aniden ağzımın içinin kupkuru olduğu, dudak- larımın çatlayacak derecede ısındığı hissine kapıldım. Diğer yandan kalbim hızla ve kulağımla duyabileceğim kadar yüksek sesle atmaya başlamıştı. ADRE- NALİN! Hiç sevmediğim madde. Oysa denizde gezmeyi seviyordum. Bunu değil! Akıntı zaman zaman Ebabil'in başını-kıçını çevirip rotayı bozsa da her defasında kürekle rotaya geri dönebildim. Yol boyunca motor bulundurmamla ilgili çok eleştiri aldım. Yukarıda belirt- tiğim dışında bir çok kritik an atlattım. O anlar öyle anlardı ki hemen motora yol verip kurtulmak isterdiniz. O zaman da bu okyanus geçişine hazırlık seya- hati olmazdı. Tabii ki motorum olacak. Ama ben ya o motor çalışmazsa diye çalışıyorum. Bazen ara vermek gerekir. Aralık ayının sonuna doğruydu. Pamucak plajında karadayım. Aniden aklımda çok büyük bir tehlike yaşayacağıma dair bir düşünce oluştu. Bunu bir man- tığa oturtmaya çalıştıysam da başa- ramadım. Denizle ilgili deneyimlerim nedenini bilmesem de aklıma bir şey geldiğinde ona dikkat etmemi söyler. Buna ister sağduyu deyin, ister altıncı his. Buna uymaya dikkat ederim. Sonuç olarak Ebabil'i emanet ede- cek birini bulup İstanbul'a döndüm. Ailemle hasret giderip kendimi topar- ladım. İyi hissettiğimde konuyu yeniden değerlendirip Ebabil'e geri döndüm. Deniz kayağını Ebabil'e arkadaş olarak götürdüm. Bu, güvenlik endişelerimi azalttı, konforumu arttırdı. O gün Özdere Balıkçı Barınağına doğru seyirdeyim. Yine tatlı bir rüz- gar var. Yavaş yavaş Özdere'ye doğru dümen kırıyorum. İki milden biraz fazla yolum kalmış. Ama rüzgar hem yön değiştiriyor hem de sertleşiyor. İlerle- yemiyorum. Dalgalarla birlikte rüzgar beni karaya atmaya başlayacak. Yel- keni indirip hemen pruvaya ilerliyo- rum. Demir atıyorum. Derinlik 10 metre civarı. Zincirse 21 metre. Yani demirin tutmama olasılığı daha çok. Ebabil kafasını dalgaya çeviriyor. Demir şim- dilik tuttu gibi. Ama büyüyen ve dikle- şen dalgalar önce pruvayı sonra pupayı suya gömüp çıkartıyor. Durumun idare edilemez kısmına yaklaşırken deniz kayağını suya indiriyor ve o hengamede üstüne oturup karaya yöneliyorum. Bir kaç dakika sonra karaya çıkarken ayak bileklerim ıslansa da umurumda değil kurtuldum!" Ebabil bir çok zorluğa göğüs gerdi. Gökova'dan başlayan ve Alaçatı -Zey- tineli'ne kadar devam eden 250 deniz millik zorlu sonbahar-kış kuzeye çıkış etabını tamamladı. Ancak onun da aşamayacağı şeyler var. Koronavirüs salgını dolayısıyla kuzeye çıkışa belirsiz bir süre için ara verildi. n
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=