|
Alia Yat yelkenli yarış teknelerinde uzmanlaşıyor
Gezi ve performans amaçlı üç yelkenli projesini tamamlayan Alia Yat, performans amaçlı yelkenli kompozit tekne yapımında uzmanlaşmayı hedefliyor. Firma, 25 metrelik 2 yelkenlinin yapım çalışmalarını sürdürüyor. Antalya Serbest Bölgesi’nde faaliyet gösteren Alia Yat, Peri Yat’ın eski ortakları tarafından 2008 yılında kuruldu. Peri Yat’a gelen farklı müşteri taleplerini görüp, bu konuda pazardaki eksikliği karşılama kararı alan firma, müşteri siparişi üstüne üretim çizgisini benimseyerek, bugüne kadar üç projenin yapımını tamamlandı. 2 adet 17 metrelik performans amaçlı katamaran yelkenli ve 25 metrelik yelkenliyi suya indiren Alia Yat, 33 metrelik bir yelkenlinin de bakım onarım işini tamamladı. ‹klimlendirmeye sahip, modern tersanesinde kalite kontrolünü sağlayan titiz ve disiplinli çalışma tarzıyla projelerinde hedeşediği başarıyı yakalayıp, olumlu tepkiler alan Alia Yat, 25 metrelik 2 yelkenlinin yapım çalışmalarını sürdürüyor. Karbon takviyeli kompozit tekne yapımında uzmanlaşan firma, bir yandan büyümesini sürdürürken bir yandan da yarış amaçlı performans yelkenli tekne yapımında uzmanlaşmayı hedeşiyor. Alia Yat’ın üretim tesislerini gezip, firma ortaklarından Tersane Müdürü Ömer Koray’dan bilgi aldık. Koray, firmanın kuruluş amacı, gerçekleştirdiği projeler, üretim tekniği, yeni proje ve hedeşerine ilişkin dergimize açıklamalarda bulundu. Gerçekleştirdiğimiz tüm işler tesadüfen yelkenli projesi oldu “Uzun yıllar Uzakyol kaptanlığı yaptıktan sonra çocukluk tutkum olan teknelere tekrar geri dönüp, Charter ve özel teknelerde kaptanlık yaptım. 50 metre boya kadar olan teknelerle ilgili marin servöyer sertifikası aldım. 2002 yılında, Antalya Serbest Bölgesi’nde iki üç yat firmasının olduğu bir dönemde, bir ‹talyan firmasında Yat Üretim Müdürü olarak çalışmaya başladım. Daha önce teknesini ve kaptanlığını yaptığım bir işadamı ile birlikte Peri Yat’ı kurduk. Peri tersanesinin projelendirilmesini yapıp, ilk teknelerde Tersane Müdürü olarak çalıştım. Hedeşer konusundaki birlikteliğimize bağlı olarak Peri Yat’ın kurucuları ve ortaklarından Yücel Çelik ve Gökhan Çelik ile birlikte 2008 yılında Alia Yat’ı kurduk. Peri Yat belirli bir çizgi üzerinde üretim yaparken, Alia Yat’da müşterinin talebi üzerine yapılan, custom olarak tabir edilen tekne yapımlarına yöneldik. 2008 yılının sonbaharında 2 adet, 17 metre boyunda karbon takviyeli kompozit olarak performans amaçlı katamaranların yapımına başladık. Bunları birer yıl arayla tamamladık. 2009 yılında üretimine başladığımız 25 metre boyunda yine karbon takviyeli kompozit bir yelkenliyi de bu yıl, Amerikalı bir müşterimize teslim ettik. Bunun yanı sıra bakım onarım işleri yapıyoruz. 33 metrelik bir yelkenlinin ciddi ölçekte bakım onarım işini tamamladık.” “Tekne tipleri açısından belirli teknelerde uzmanlaşmaya yönelik bir iddiamız yoktu. Gerçekleştirdiğimiz tüm işler tesadüfen yelkenli projesi oldu. Görüşmelerini sürdüğümüz yelkenli projeleri dışında, yarı deplasman niteliğinde motoryat yapımına yönelik çalışmalarımız var. Kompozit tekneler konusunda varolduğuna inandığımız ihtisasımızı, hem yeni yapım teknelerde, hem de bakım-onarım projelerinde sürdürüyoruz. Üretimin yanı sıra şu anda 28 metrelik kompozit bir yelkenli katamaranın bakım-onarım işlerini de yürütüyoruz.” Teknelerimiz Cannes fuarında ilgi topladı “İsviçreli bir müşterimiz için yaptığımız 17 metrelik katamaranımız gerçekten hafif ve yelkenle iyi seyir yapan bir tekne oldu. Tekneyi ‹sviçreli yarış tekneleri tasarlayan Sebastien Schmidt, çizdi.” “Teknenin direk ve bumbası karbon, çarmıhları da kevlardan yapıldı. Sandviç yapıdaki bu teknemizde ve tüm projelerimizde yalnızca epoksi kullanıyoruz. Cam elyaf PVC’yi vakumla lamine ederek sandviç yapı oluşturuyoruz. Bu katamaranın 3 ve 4 kabin versiyonlarını yaptık. ‹lk katamaranımız Cannes fuarına katıldı, ilgi de topladı. Deniz seyirlerimizde tekne, yelkende 21 milin üstüne çıktı. Bu teknemizin üçüncü ve dördüncüsünü de yapmak istiyoruz.” “Erkek kalıp üstünden çalışıyoruz. Müşteri siparişine göre tekne yaptığımız için dişi kalıp yaparak aynı tekneden 14-15 tane yapma gibi bir seçeneğimiz yok. Sözleşme gereği her tekne, poliüretan boya ile bittiği için astar, macun, son kat boya gibi zahmetli ve kirli işleri yapmak zorunda kalıyoruz. Ama tekne bittiğinde jelkota göre çok daha iyi sonuç alıyoruz.” Planlanandan daha hafif bir tekne yapmayı başardık “25 metrelik teknemizin tasarımınıYeni Zelandalı Warwick Yacht Design yaptı. Teknenin kompozit yapısı bir hayli karışık. Teknenin çok yerinde karbon takviyeler var; oldukça el oyalayıcı, titiz çalışma gerektiren bir proje. Dümen mili ve yelpazesi, çarmıh ve istralya ayakları, şaft braketi gibi bütün yük binen parçaları, karbondan imal ettik. Teknenin salması hidrolik olarak inip kalkıyor. Draftı 2,20 ile 4,10 metre arasında değişebiliyor. Bu tekne için avantaj, ama bizim için dezavantaj. Çünkü 14 tonu aşan bir salmayı çok küçük toleranslarda hidrolik olarak dar bir kasa içinde çalıştırmak gerekiyor. Teknenin projesini yapan High Modulus firmasının temsilcisi tersanemize geldi. Çizilen bu salma donanımını ve kasasını, dünyada yapabilen 4 tersane olduğunu, bizim beşinci olmamızın çok zor olduğunu söyledi. Ama biz beşinci olmayı başardık. Hidrolik sistem ve tanbur sarmalı vinçler, Yeni Zelanda’dan geldi. Tüm donanımların montajını biz yaptık. Hidroliğe basıldığında, sistem, salmanın inik olup olmadığını, uygun draftı, ana yelkenin basılma durumunu gösteriyor. Ana yelken ancak salma indiğinde açılabiliyor. Türkiye’de buna benzer akıllı ve karmaşık sistemler, sanırım yavaş yavaş yapılmaya başlandı. Yaptığımız tekneler hem performans, yarış, hem de gezi amaçlı kullanıma uygun. Bu teknemiz kendi klâsında dünyanın önemli yarışlarına katılacak. Teknenin planlanan ağırlığı 48,5 ton idi, biz 47,2 ton da tekneyi bitirdik. Planlanandan daha hafif bir tekne yapmayı başardık. Teknede benzerlerine göre bir hayli ağır bir arma var. Bu nedenle birçok yapısal eleman karbonla takviye edildi. Karbon hafif, iyi kullanıldığında çelikten daha mukakim, bir malzeme. 25 metrelik teknemiz yerli ve yabancı ziyaretçilerimizden teknik özelliklerinin yanı sıra, dekorasyon ve mobilyalarıyla olumlu puanlar aldı. Cannes bu yıl katılan her iki projemiz de yoğun övgü gördü.” Teknede en fazla ilgiyi mobilyalar topluyor “Teknede en fazla ilgi toplayan yerler, teknenin içi ve mobilyası oluyor. Mobilyada, düşük kaliteli işlerin projelerimizi gölgelemesini istemediğimiz için kendi mobilya firmamız ACS’yi kurduk. ACS serbest bölgede hem bize, hem de diğer yat üreticilerine yönelik üretim yapıyor. Tüm projelerimizin iç yerleşimini ACS firmasıyla birlikte yapıyoruz. Mobilya yat yapım işinin çok önemli bir ayağı. Genellikle tekne alıcıları tekneye gelip, makine dairesindeki donanımların yerleştirilmesine, performansına, arıza durumunda kolay erişilebilmesi gibi şeylere bakmıyor. Müşteriler çoğunlukla, bordanın boyası ve kabindeki döşeme renkleri gibi görünen şeylere bakıyorlar. Asıl teknede bakılması gerekenler motor, dümen, salma gibi donanımların yerleştirimi, çalışma, bakım ve seyir gibi unsurlar olmalı.” Çalışma disiplinimiz ile kalitemizi kontrol ediyoruz “2 holde, 4500 metrekarelik çalışma alanımız ve 10 tonluk vinçlerimiz var. Kompozit tekne üretiminde kullanılan makine parkuruna sahibiz. Tekne kalıplarının bazı parçalarını ve küçük parçalar ürettiğimiz CNC makinemiz mevcut. Kimyasal malzemelerimizin depolandığı yangın sistemli bir bölümümüz var. Mobilya firmamızla birlikte toplam 68 çalışanımız var. Bu kadromuzu proje durumuna göre artırıyor veya eksiltebiliyoruz. Kompozit tekne üretimi Türkiye’nin birçok yerine yayıldı. Diğer tekniklere oranla daha temiz, titiz olunması gereken bir üretim tarzı. Üretim sahasının, ürünün, çalışan insanların, çalışma mekânlarının temizliği, ısının, nemin ve karışımların kontrolü üretim açısından önemli faktörler. Uyguladığımız çalışma disiplini ile kalitemizi kontrol ediyoruz.” “Tersanemizde reçine karışımını yalnızca yetkili iki kişi yapabiliyor. Her karışımından numune alarak, kalite kontrolünü bu numuneler üstünden yapıyoruz. Her model tekneye ait bir numune ünitesinde bu karışımları topluyoruz. Bir hatayla karşılaşıldığında numune üstünden sorunu tespit edip, çözümleme olanağına sahibiz. Elyaşarı makineyle ıslatıp, yapıştırma işleminde vakum uyguluyoruz. Bu yolla ideal cam elyaf oranı için en uygun reçine seviyesini yakalıyoruz. Malzeme ile uzun süre çalışabilmek için kürleşme süresi uzun reçineler kullanıyoruz. Bütün tersanede iklimlerdirme yapmak yerine, kompozit üretim yaptığımız alanı kapatıyor, alanları bölgesel olarak iklimlendiriyoruz. ‹klimlendirmede yalnızca ısıyı değil, nemi de sürekli olarak üretime uygun değerlerde tutuyoruz. Kapalı alanlardaki ısı ve nem kontrolüne yönelik cihazlarımızdan gelen bilgileri, bilgisayarlarımızda sürekli görme ve raporlama imkânından yararlanıyoruz. Bölgesel iklimlendirme toza karşı üretimi korumamıza da olanak sağlıyor.” Titiz ve disiplinli çalışmamızla iyi puanlar alıyoruz “Tekne yaptırsın veya yaptırmasın, müşteriler veya müşteri adayları, onların temsilcileri tersanemizden memnun ayrılıyorlar. Titiz ve disiplinli çalışmamızla iyi puanlar alıyoruz. Projeyi zamanında, beklenen kalitede, hatta onun üstünde teslim etmek de önemli. Teslim ettiğimiz 3 tekne ve bakım onarım projesinde bunları başarabildik. Bu performansımız bize artı olarak geri dönüyor.” “Faaliyete geçtiğimiz sırada kendimizi tanıtmaya yönelik bir çaba içinde olmadık. Tanıtım için 25 metrelik teknemizin bitmesini bekledik. 3 boyutlu çizimler ve laf kalabalıklarıyla Alia Yat’ı tanıtmak istemedik. Ortaya ürün çıktıktan sonra, yapılan tekne üstünden kendimizi tanıtmayı tercih ettik. Bu anlamda 2010 sonbaharı bizim tanıtımımız için önem taşıyor. Bunun ilk adımı olan Cannes fuarında çok olumlu tepkiler aldık.” Yelkenli yarış teknesi yapımında uzmanlaşmak istiyoruz “Gelecekte de custom tekne yapım çizgimizi sürdüreceğiz. Tek bir çizgi, konsept üstünde tekne yapmak gibi bir hedefimiz yok. Mevcut üretimimizi, trawler, motaryat gibi teknelerde devam ettirip, bir yandan da yarış teknelerinde uzmanlaşmak istiyoruz. Bu yönde üretim teknolojimizi de geliştirmek istiyoruz. Dünyada 100 motoryat müşteri varsa, 50 motoryat yapan firma var. Yani motoryatların müşterisi daha fazla, ama rekabet de bu sınıfta aynı oranda yüksek. Tesadüfen başladığımız yelkenli teknelerde müşteri sayısının daha az olduğunu, belli bir boydan sonra sayılı üreticiler olduğunu gördük. Yelkenli teknelerinde bir isim yaratıldığında çok daha karlı çalışabileceğini düşünüyoruz. Diğer taraftan yelkenli yarış teknesi yapımı ilgimizi çeken önemli bir alan. Motoryatlara göre yelkenliler az imal ediliyorsa, yarış tipi yelkenler daha da az yapılıyor. Ama bu konuda ihtisaslaşmak gerekiyor. Yarış teknelerinde iç mahaller çok rahat, yapımları da daha kolay, az işçilik gerektiriyor. Daha az adam saat işçilik ücretleriyle yüksek bütçeli işler yapma şansı var. 25 metrelik 2 yelkenlinin yapım çalışmalarını sürdürüyoruz, 2011 yılının yaz aylarında bu tekneleri teslim etmeyi hedeşiyoruz. Görüşmeleri sürdürdüğümüz birkaç tane yelkenli ve yarı deplasman tipinde büyük boy motoryat projesi var.” “Biz bir yandan para akışını sağlayıp, büyümemizi gerçekleştirirken bir yandan da yurt dışından yüksek teknolojik uygulamalar gerektirecek projeler içinde olmaya çalışıyoruz. Bu nedenle 85 feetlik yelkenli projesi gibi işlere çok sıcak bakıyoruz. Bu tip işleri hiç kar etmesek bile yapmayı hedeşiyoruz.” İlginizi çekebilir... Sirena Marine'in Sürdürülebilir Sanat ProjesiSirena Marine, 'Art of Sirena' kapsamında bu yıl başarılı sanatçı Canan Savaş ile Sirena Yachts sahipleri için denizlerimizin korunması ve çev... Maretron ve Raymarine işbirliği ile MConnect®, Raymarine Axiom Ekranlarına Entegre EdilecekRaymarine, denizcilik teknolojisinde lider bir yenilikçi olan Maretron ile Maretron'un MConnect® teknolojisini Raymarine'in Axiom ekranla... Seatec & Compotec Marine 2025Seatec&Compotec Marine 2025 Fuarı ve etkinlikleri 13-14 Mart 2025 tarihinde Carrara/İtalya'da profesyonel ziyaretçilerini ağırlayacak.... |
|||
©2024 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.