200x200 piksel Reklam Alanı
200x200 piksel Reklam Alanı

Bilgin Özkaynak: "Denizciliğin Sorunlarını Meclise Taşımak İstiyorum"

28 Nisan 2011 | SÖYLEŞİ
25. Sayı (Mart-Nisan 2011)

Ä°stanbul 1. Bölge’de CHP’den Milletvelkili aday adayı olan Halikarnas Åžirketler Grubu Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Bilgin Özkaynak, “DenizciliÄŸin bütün sıkıntılarını iyi biliyorum. Bu nedenle de milletvekilliÄŸi için adayım” diyor…
Ä°stanbul 1. Bölge’de CHP’den Milletvelkili aday adayı olan Halikarnas Åžirketler Grubu Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Bilgin Özkaynak, “DenizciliÄŸin bütün sıkıntılarını iyi biliyorum. Bu nedenle de milletvekilliÄŸi için adayım” diyor…
Marmaris Yacht Marina ile marina işletmeciliğinde; Mavi Marmara Turizm Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi Başkanı olarak yolcu taşımacılığında; Bostancı Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı olarak balıkçılıkta faaliyet gösteren, gemi üreticiliği, armatörlük yapan Halikarnas fiirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Bilgin Özkaynak, 2011 genel seçimlerinde milletvekili seçilmek için ‹stanbul 1. Bölge Milletvekili aday adayı oldu.
CHP’den engelli kontenjanından İstanbul 1. Bölge milletvekili aday adayı olduğunu vurgulayan Bilgin Özkaynak, “Seçilirsem, Tabi ki engelli kontenjanından aday olduğum için engellilerin sorunlarını da meclise taşıyacağım. Ama asıl denizciliğin, gemi ve tekne inşa sanayinin sorunlarını meclise taşımak istiyorum. Çünkü engellilerin sorunlarının çözümü çok zor değil. Yapmak istedikten sonra, iyi araştırılıp titiz çalışılarak hazırlanacak bir paketle çözülebilecek sorunlar. Denizciliğin, gemi ve yat inşa sanayinin sorunları ise saymakla bitmiyor” diyor.

“Maalesef Türkiye’de gemi inşa sanayini bitirdiler” diyen Özkaynak, “Mesela, tersanelerde enerji maliyetleri çok yüksek. Bu maliyetler yüksek olunca gemilerin maliyeti de yükseliyor. Armatörler de gemi maliyetleri ile gemilerin çalışırken getireceği kazançları hesaplıyorlar ve ortaya şöyle bir sonuç çıkıyor: Gemiye verecekleri parayı bankaya yatırsalar, faizi geminin kazancından daha iyi olacak. Bu durumda da kimse gemi almaya yanaşmıyor” şeklinde konuşuyor.

Marina yerini devlet tespit etmeli
Marmaris Yacht Marina ile marina işletmeciliği de yapan Özkaynak, marinalarda da birçok yanlış uygulama yapıldığını belirterek şunları söylüyor: “Öncelikle marina yerini devletin tespit etmesi lazım. Neden? Çünkü marina yatırımı yapan işadamlarımız genellikle denizci değil. Marina önemli bir prestij olduğu için marinacı olmak istiyor ve marina yapıyor. Denizi bilmeden, rüzgarı hesaplamadan marina yaptığı zaman da bir sürü problem çıkıyor. Her yere marina yapılmaz; rüzgar hesaplanmalı, aşağıda yaşayan hayvanlar, üstte yaşayan hayvanlar gözetilmeli. Üniversiteyle devletin işbirliği yaparak, sahillerde nerede ne yapılabileceğini önceden belirlenmesi lazım. ‘Burası plaj, burası marina, burası çay bahçesi olabilir’ diye tespit edilmeli. Biz bakanlığa başvurduğumuz zaman, ‘Burası marina değil, plaja ayrılmıştır’ denmesi lazım. Bunlar yapılmadığı için örneğin bodrumdaki bazı marinalar öyle rüzgar almakta ki, sabahleyin teknenizin kıçına çıkıp orada kahvaltınızı yapamıyorsunuz, çayınızı kahvenizi içemiyorsunuz. O yatırılan milyon dolarlar boşa gidiyor. Bu nedenle, konuyla ilgili yasaların çıkması lazım. Önüne gelen her yerin marina ya da balıkçı barınağı olmayacağının bilinmesi lazım. Bunları bilen bir komisyonun mecliste olması lazım. Onun için de bizim Ankara’ya gitmemiz lazım.”

Türk denizciliğini bitirdiler
“Türkiye’de denizciliği, gemi inşa sanayini bitirdiler. Tersanelerde ölümler zehirlenmeler olduğu dönemlerde, tersanelerin kapısında yürüyüş yapılıyor. Tersane çalışanlarına, sahiplerine ‘kim bunlar?’ diye soruyorum; tanımıyorlar. Tersaneci değiller. Sendikanın başındaki adam bir ara bir tersanede çalışmış, o kadar. Yürüyenlerin tersanecilikle hiçbir ilgisi yok. Orada kesinlikle bir tezgah vardı. Türk denizciliğini ve gemi inşa sanayini bitirmeye yönelik bir tezgah vardı ve biz bunları Deniz Ticaret Odası’na anlatamadık, anlamak istemediler.”
“fiunu iyi anlamak lazım: Bir gemiyi tersane yapar, gemi kızaktan denize indiği zaman, tersane ile ilişkisi biter. Gemi denize inerken başında mutlaka bir loyd vardır, loydsuz inmez. Testler yapılırken de başında loyd vardır. Bir filikaya insan dolduruyorlar, süvarisi başında, ikinci kaptanı başında, çarkçıbaşı başında, ikinci çarkçı başında, loyd başında; test yapıyorlar ve 5-6 kişi ölüyor. Zaten bu testler kum torbaları ile yapılır. Bu ihaleyi tersanelere çıkardılar. Deniz Ticaret Odası’ndan bir kişi çıkıp da, ‘Bu gemi denize inmiştir, tersane ile ilgisi yoktur’ diyemedi, demedi. Ben 14 artı 7 tane büyük gemi ürettim Türkiye’de. Gayet iyi biliyorum, gemi indikten sonra tersane ile ilgisi biter, süvarisi ve loyda teslim edilir. ‹nsanlar öldü, yürüyüşler yapıldı, ‘tersaneler cinayet işliyor’ diye bağırdılar. Halbuki o testin tersaneyle ilgisi yok. Bir kişi çıkıp da bunu söylemedi. Neden? Çünkü bu, yurtdışı kaynaklı bir tezgahtı, Türk denizciliğini bitirmek istiyorlardı ve bitirdiler.”

Denizciliğin bütün sıkıntılarını biliyorum
“Geçtiğimiz günlerde sebepsiz yere 50 milyar ceza ödedim. Helikopter yukardan fotoğraf çekmiş, bir teknenin etrafında yağ belirlemiş. Ben de helikopterle çok gezdim; yukardan güneşin, dalgaların yansımaları leke gibi görünür. Çamur da zannedersiniz, yağ da zannedersiniz. Sahil Güvenlik geldi, tekneye gittik. Sahil Güvenlik tekne içinden yağ numunesi almak için izin istedi, verdiler. Sahil güvenlik komutanı kıpkırmızı çıktı. Telefonla bilgi veriyor, diyor ki; ‘teknede makine yok, tekne yelkenli.’ Yanıt geliyor: ‘Anons Ankara’ya duyuldu, ceza keseceksin.’ Bana dediler ki, ‘size 250 lira keselim de bu işi kapatalım.’ Hadise büyümesin diye ‘tamam’ dedik. Bir sene sonra 50 bin lira ceza, bizim haberimiz bile olmadan mahkemeden de onaylanmış olarak geldi. Ödedik. Biz, denizci olarak eziliyoruz. Bir tane sahibimiz yok. Ben marinacılık ayağında varım, 20-30 yıldır balıkçı kooperatifi başkanıyım, çocukluğumdan beri Mavi Marmara’nın başındayım, gemi üreticisiyim, armatörlük yaptım. Denizciliğin bütün sıkıntılarını iyi biliyorum. Bu nedenle de milletvekilliği için adayım.”

Mavi Marmara Turizm Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi
Mavi Marmara Turizm Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi Başkanlığını sürdüren Özkaynak, Bostancı-Adalar hattında sefer yapan motorlu taşımacıların bir araya gelmesiyle kurulan kooperatişe ve yaşanan sıkıntılarla ilgili de şu ifadeleri kullanıyor: “Kooperatifimize bağlı 32 yolcu taşıma gemisiyle Bostancı-Adalar hattında düzenli olarak seferlerimize devam ediyoruz. Bunların dışında da 2 tane hızlı botumuz var. Bu botlarla da Adalar’da olabilecek ani bir rahatsızlık ya da yangın gibi acil durumlarda ulaşım hizmeti veriyoruz. Bunun dışında müşterilerimiz de istekleri doğrultusunda bu hızlı botlarımızdan faydalanabiliyorlar.”

İskelelerimizin daha modern olması için çalışıyoruz
“Kooperatif olarak en önemli sorunumuz iskele. ‹skelelerimizin daha modern olması için çalışmalar yapıyoruz. Ama bu konuda da önümüzde engeller var. Örneğin Kınalıada’da bir iskelemiz bile yok. Buraya bir iskele yapmaya çalışıyoruz ama Anıtlar Kurulu ile sorun yaşıyoruz. Hatta kooperatif olarak mahkemelik durumdayız.”
“Bunun dışında, bazı yayın organlarında birtakım asılsız haberler dolaşıyor. Bostancı-Adalar seferlerinin kalktığı yönünde. Halbuki seferlerimizde hiçbir aksama yok. Her saat başı ve buçuklarda, yani yarım saatte bir seferimiz var. Hatta bunun yanı sıra şöyle bir hizmetimiz var: Örneğin Ada’da bir düğün mü var? 200-300 kişinin gece seferler bittikten sonra dönmesi mi gerekiyor? Bize geldiklerinde hemen bir ek sefer koyup yolcularımızın ulaşımını sağlıyoruz. Geçtiğimiz günlerde 18 Mart Çanakkale Zaferi sebebiyle Çanakkale’ye giden Adalı bir grup, dönüşte gece saat iki civarı burada oldu. Biz o saatte bir sefer düzenleyerek onları Adaya götürdük. Bunu yaparken de, sefer saatlerimiz dışında diye ekstra ücretler talep etmedik. Herkes normal sefer saatlerindeki gibi akbillerini kullanarak teknemize bindi.”

Güvenlik ve çevre konusunda duyarlıyız
“Yine bazı yerlerde yazılar çıkıyor, can yeleklerinin yeterli olmadığı, bebek can yeleklerinin olmadığı söyleniyor. Bütün teknelerimizde koltukların altında can yelekleri mevcuttur. Ve teknelerimizde yazar; şu kadar yolcu can yeleği, şu kadar çocuk can yeleği bulunuyor diye. Zaten çocuk can yeleklerinin normal can yelekleriyle arasında çok bir fark yok. Onlar 13-14 yaşından büyük çocuklar için üretiliyor. Daha küçük çocuklar, bebekler ne olacak diyorlar. Bebek can yeleği diye bir şey yoktur zaten. Bir bebeğe can yeleği giydirerek denize atamazsınız. Can yeleği vücudundan çıkar, bebek denizde ters döner, daha kötü olur. Onlar için life boat’larımız vardır. Bu life boat’lar zaten bunun içindir. Bebeği güvenle içine koyabilirsiniz. Bunlar da her teknemizde yeterli sayıda bulunur.”

“Kooperatif olarak güvenlik ve çevre konusunda çok duyarlıyız. Mavi Marmara’nın bütün iskelelerinde yangın istasyonları vardır. Ana iskelemiz olan Bostancı iskelemizde pis su tanklarımız bulunur. Bu tanklara yanaşırız ve sintinelerimizdeki yağları oraya basarız. Oradan da atık yağları toplayan kuruluşlar alır.”

İki yeni yolcu gemisi yaptırdım
“Mavi Marmara Turizm Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi hatlarında faaliyet göstermek üzere 2 yeni gemi yaptırdım. Demokan ve Erkehan isimli bu gemiler, Türkiye standartlarının çok üzerinde gemiler. Tamamen yolcuların konforu gözetilerek yapıldı. Mavi Marmara Kooperatifi hatlarında, yani, Bostancı-Adalar hattında yolcu taşıyorlar. En yeni donanımlarla donatıldı. Havaların çok kötü olduğu zamanlarda bile, hiçbir yolcu gemisi taşıma hizmeti veremezken bu gemiler yolcu taşıdı.”

“Bu gemilerimiz Yalova’da yapıldı. Yapımda kullanılan malzemelerin seçiminde de titiz davrandık. Boyada International ürünlerini kullandık. International’ın yeni bir silikonlu, çevreye duyarlı ürünü var. Güvertede onu kullandık. Normalde güverte boyandıktan sonra kaymasın diye üzerine kum ya da cam tozu dökülür. Ama bu ürün silikonlu olduğu için zaten kaymıyor ve kum dökmeye gerek kalmıyor. Makinede Yanmar’ı tercih ettik. Bu motoru tercih etmemizin nedeni de uzun vadeli çalışması, daha az yakıtla çalışarak çevreye daha az zarar vermesi. Yine aynı şekilde koltuklarımız insanları rahatsız etmeyecek çevreci bir kumaştan yapıldı. Bunun dışında yerli sanayiyi de teşvik etmek için Türk Malı ürün kullanabileceğimiz yerlerde Türk Malı ürünleri tercih ettik. Örneğin, dümen-ırgatta Data kullandık. Camlar Niyana Cam tarafından yapıldı. Geminin üst yapısında da bazı yerlerde alüminyum malzemeler kullandık. Alüminyum hem daha hafif hem daha çevreci bir ürün. Zaten dünyada tekne ve özellikle motoryat yapımında alüminyum kullanımı artıyor. Biz de bazı yerlerde bunu tercih ettik.”

Klas kuruluşları yolcu teknelerine daha esnek davranmalı
“Gemilerimizin hepsi Türk Loydu klaslı. Ancak klas kuruluşlarıyla anlaşamadığımız noktalar var. Kooperatif yönetimi olarak Avrupa’daki deniz yolcu taşımacılığını görmek ve incelemek üzere ‹talya’ya gittik. Burada da gördük ki, klas kuruluşları standartlar konusunda yolcu teknelerine daha esnek davranıyorlar. Örneğin, oradaki yolcu teknelerinde kapı girişleri düzayak. Bizde ise kapı eşiklerinin 61 cm olması gerekiyor. Biz burada yolcu taşıyoruz, bunların içinde engelli vatandaşlarımız var. Çocuk arabalarıyla gelen çocuklu aileler var. Tekerlekli sandalyeyle gelen birinin içeri girmesi için 2-3 kişinin yardım etmesi gerekiyor. Hatta bunları bırakın, bir sürü yaşlı yolcumuz var. Onlar için bile bu yükseklik çok fazla.”

“Biz birçok görüşmeler, ikna çalışmaları sonunda bu yüksekliği 42 cm’ye kadar indirtebildik. Ama bu bile yeterli değil. Olması gereken aynen Avrupa’daki gibi düzayak olması. Bu sadece bir örnek. Bunun gibi daha birçok örnek verebiliriz. Her şeyin kitapta yazıldığı gibi birebir uygulanmasını talep ediyorlar. Ama dünyanın hiçbir yerinde bu kurallar yolcu taşıma gemilerinde birebir uygulanmıyor. Geminin kullanılış amacına uygun olarak bu şartlarda esneklik sağlanıyor. Bizim de beklentimiz bu yönde. Bu beklentilerimizin karşılanmasını bekliyoruz.”

 

R E K L A M

İlginizi çekebilir...

Sanatçı Belma Bozkurt, 'Denizde Eko- Sanat Terapisi, Yeni Nesil Yaklaşımın İlk Örneği'

Yelkenfest Yelken Okulu işbirliği ile sanatçı Belma Bozkurt moderatörlüğünde Eko-Sanat Terapi için Pendik Marina'dan Sedef Adası'na doğru yelk...
8 Kasım 2024

Cem Hüroğlu; 'Data Hidrolik için 2022-23 yılları beklentilerin üzerinde geçti. 2024 yılından da geçen senenin üzerinde bir talep bekliyoruz'

Data Hidrolik Makina Sanayi A.Ş. Satış ve Pazarlama Direktörü Cem Hüroğlu, firmasının 2024 planlarını, yurtiçi ve yurtdışı fuarlar hakkındaki değerlen...
1 Åžubat 2024

Baran Akalın: "Hem Karada, Hem de Denizde Kullanılabilecek Karavan Projemiz Var"

Aslında mimarım, Haliç Üniversitesi'ni bitirdikten sonra San Frans. Academy of Art'ta yüksek linans ve endüstriyel tasarım doktorası ile 4 sen...
22 Ekim 2022

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • Enerji & DoÄŸalgaz Dergisi
  • Enerji ve Çevre Dünyası
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yalıtım Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • YeÅŸilBina Dergisi
  • Ä°klimlendirme Sektörü KataloÄŸu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü KataloÄŸu
  • Yalıtım Sektörü KataloÄŸu
  • Su ve Çevre Sektörü KataloÄŸu

©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.