200x200 piksel Reklam Alanı
200x200 piksel Reklam Alanı

Üniversite Mezunu Yat Tasarımcıları Geliyor...

Üniversite Mezunu  Yat Tasarımcıları Geliyor...

22 Haziran 2011 | HABERLER
26. Sayı (Mayıs-Haziran 2011)

Maltepe Ãœniversitesi Yat Tasarımı Bölümü’nün Kurucu BaÅŸkanı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Aziz Göksel, “Yat Tasarımı, gemi mühendisliÄŸi disiplini ile tasarım disiplinlerinin ara kesitinde yer alıyor. Bölümün beklentisi, mühendislik problemlerini çözmesi deÄŸil, tasarım problemlerini çözmesi. Bu bölümde bir deniz aracının mimari tasarımını gerçekleÅŸtirebilecek tasarımcılar yetiÅŸtireceÄŸiz” diyor…
Maltepe Ãœniversitesi Yat Tasarımı Bölümü’nün Kurucu BaÅŸkanı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Aziz Göksel, “Yat Tasarımı, gemi mühendisliÄŸi disiplini ile tasarım disiplinlerinin ara kesitinde yer alıyor. Bölümün beklentisi, mühendislik problemlerini çözmesi deÄŸil, tasarım problemlerini çözmesi. Bu bölümde bir deniz aracının mimari tasarımını gerçekleÅŸtirebilecek tasarımcılar yetiÅŸtireceÄŸiz” diyor…
Maltepe Üniversitesi, dünyada ilk kez lisans düzeyinde Yat Tasarımı Bölümü eğitim programını faaliyete geçirdi. Mimarlık Fakültesi bünyesinde eğitim veren bölüm, ilk kez 2010-2011 Öğretim Yılı’nda öğrenci aldı. Şu anda 7 öğrencisi bulunan bölümün kontenjanı, önümüzdeki öğretim yılı için 51 kişiye çıkartıldı.
Bir vakıf okulu olan Maltepe Üniversitesi, İTÜ Maslak yerleşkesinden sonra İstanbul’daki ikinci büyük yerleşkeye sahip. Üniversitenin 10’a yakın fakültesi ve yaklaşık 4 bin öğrencisi var. Yat Tasarımı Bölümü, Mimarlık Fakültesi bünyesinde yer alıyor. Üniversite yönetimi, Maltepe Üniversitesi’nin Yat Tasarımı Bölümü ile bir atılım yapacağına ve öğrenci alma puanı açısından da diğer vakıf üniversitelerini geçeceğine inanıyor.
Yat Tasarımı Bölümü’nün dünyada ilk kez Maltepe Üniversitesi’nde açılan bir bölüm olduğunu belirten Maltepe Üniversitesi Yat Tasarımı Bölümü Kurucu Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Aziz Göksel, “Yat Tasarımı Bölümü sadece yat tasarımı değil, deniz araçları tasarımı konusunu ele alıyor. İngilizce karşılığı ‘nautical design’ olan bölümü, Türkçeye de “denizel tasarım” olarak çevirebiliriz. Ben de gerek makalelerimde, gerek yazışmalarımda bu tanımı kullanmayı doğru buluyorum” diyor.

Yat Tasarımı Bölümü’nün okuması kolay bir bölüm olmadığını söyleyen Göksel, “Çünkü gemi mühendisliği disiplini ile tasarım disiplinlerinin ara kesitinde yer alıyor. Ancak bu bölümün beklentisi, mühendislik problemlerini çözmesi değil, tasarım problemlerini çözmesi. Bu bölümde sınırlı ölçüde mühendislik bilgisi vererek, bir deniz aracının mimari tasarımını gerçekleştirebilecek tasarımcılar yetiştireceğiz” şeklinde konuşuyor.

Yrd. Doç. Dr. Mehmet Aziz Göksel, bölümün kuruluş hikayesini de şu sözlerle anlatıyor: “2006 yılında Mimar Sinan Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü’nde doktoramı yaparken yazdığım doktora tezimin konusu Yat Tasarımı adıyla bir disiplin olduğunun savunmasıydı. Bu konu, yaklaşık son 15-20 yıldır tartışılan bir argümanın bilimsel bir düzleme aktarılmasıydı. Yat tasarımı bugüne kadar gemi inşaatı ve makineleri mühendisliği disiplininin içinde olgunlaşmıştı ve terminolojik olarak bir deniz aracının mimari tasarımından sorumlu kişi, gemi mühendisi olmaktaydı. Yani bir deniz aracının mimari tasarımcısı ve mühendisi aynı kişiydi. Bu bir çıkmazdı ve mühendislerle tasarımcılar, tabiri caizse birbirlerini yemekteydiler. Böyle bir disiplin kurulsun-kurulmasın tartışması vardı ve disiplinler arasındaki iktidar savaşı yüzünden bu problem bir türlü bilimsel bir çerçevede ele alınamıyordu. Fakat hali hazırda bütün tersanelerde yatların mimari tasarımını yapan kişiler, daha çok mimarlık disiplininden gelen kimselerdi. Mimarlık, İç Mimarlık ya da Endüstriyel Tasarım okumuş kişiler, gemi mühendisliği biliminden devşirdiği bilgilerle o deniz aracının mimari tasarımını yapıyordu. Piyasada işler böyle şekillenmekteydi. Halbuki piyasa kar amaçlı bir yapıya göre şekillenmiş bir döngüdür. Piyasanın bilimsel bilgileri sistematize etme, kullanıma sokma gibi bir sorumluluğu ve işlevi yoktur. Bilimsel bilgi üniversitede işlenir, kullanılır ve bir eğitim sistemi şekline sokulur. Kar amacına odaklanmış piyasa bunu yapamaz. Biz de üniversite bunu hakkıyla yapar dedik ve bu tezi savunduk.”
“Gemi mühendisleri de tasarımcılar da konuyla ilgili, birbirlerinin disiplinini tanımıyorlardı. Ben, bu iki disiplinin de içinde hem piyasada hem de akademik ortamda bulunduğumdan, birbirlerinin eksik yanlarını görebildim ve bu tezi ortaya koyabildim. Aslında benim yaptığım şey, hazır bir tartışmayı formüle etmek, problemleri ortaya koymak ve ona bir çözüm önermekti.”
“Tezin jürisinde hem gemi mühendisi, hem mimar ve endüstri ürünleri tasarımcısı, hem de iç mimar hocalarımız vardı. Özellikle farklı disiplinden insanların bir araya gelmesine dikkat ettim. Tez geçti ve bundan sonra geriye bu disiplini kurmak kaldı.”

Gemi mühendisliği camiasının desteği olmasaydı bu bölümü kuramazdık
“Devlet üniversiteleriyle de vakıf üniversiteleriyle de görüştüm. Hatta Deniz Kuvvetleri’nde subay olarak askerliğimi yaparken Deniz Harp Okulu ile de görüştüm. Sonuçta Maltepe Üniversitesi’nde karar verdik. O zamanki dekanımız Prof. Dr. Aydın Esen hocamın da çok büyük destekleri oldu. Yaklaşık 1,5 sene süren çalışmaların ardından YÖK’e de kabul ettirerek geçen sene öğrenci almaya başladık. Bölümümüzün kuruluşunda YTÜ Gemi Mühendisliği’nin, Harbiye Gemi Mühendisliği’nin de çok desteğini aldık. GESAD’ın, Denizcilik Müsteşarlığı’nın ve YÖK’ün de çok desteği oldu. Ama özellikle gemi mühendisliği camiasından hem üniversite kanadının hem de piyasanın desteği olmasaydı bu bölümü kuramazdık.”

Yurtdışından da başvurular geliyor
“Başlarda böyle bir bölümün olamayacağı, sonrasında da öğrenci gelmeyeceği gibi itirazlar oldu. Bugün sadece Türkiye’den değil, Kanada’dan, Fransa’dan öğrencilerden mailler telefonlar alıyoruz. Türkiye’nin en prestijli liselerinden öğrenciler arıyor, hatta buraya geliyor ve bu bölümde okumak istediklerini söylüyorlar.”

Kontenjan 51 kişiye çıkartıldı
“Bölümümüze ilk kez geçen yıl öğrenci aldık. Biz ilk sene olduğu için 10 kişi istemiştik ama YÖK 25 kişilik kontenjan verdi. Biraz da tanıtımını yapmaya geç başladığımızdan 10 kişi kazandı. 7 öğrencimiz kayıt yaptırdı. 6’sı şu an hazırlık okuyor, bir öğrencimiz ise hazırlığı geçti ve derslere başladı. Bu öğrencimizin yanı sıra Mimarlık ve İç Mimarlık’ta yüksek lisans yapmakta olup, bizim lisans derslerimize girenler var. Bu sene kontenjanımız 51 kişiye yükseltildi. Biri tam burslu, 20’si yarı burslu, 20’si de yüzde 25 burslu olacak. Bölümümüzün yıllık ücreti ise 18500 TL.”

Eğitmen kadrosu farklı disiplinlerden gelen hocalardan oluşuyor
“Yat tasarımı ya da deniz araçları tasarımı işini bugüne kadar hep farklı disiplinlerden gelen insanlar yapıyordu. Eğitmen kadromuzda da böyle oldu. Kadromuzda endüstri ürünleri tasarımcıları, mimarlar, iç mimarlar, gemi mühendisleri, makine mühendisleri ve dışarıdan destek veren insanlar var. Kadromuzu, özellikle endüstri ürünleri tasarımı, gemi mühendisliği, mimarlık ve iç mimarlık olmak üzere bu 4 disiplinden gelen hocalarımız oluşturuyor.”

Türkiye henüz bir yat tasarımı ülkesi değil
“Türkiye bir yat üretim ülkesi ama maalesef henüz bir yat tasarımı ülkesi değil. Türkiye, dünyada toplam yat üretim kapasitesi açısından 10. sırada. Özellikle megayat üretiminde çok daha önlerde. Ama yat tasarımında gerilerdeyiz. Tekne üretim sayısını göz önüne aldığımızda Türkiye’nin yat tasarımı konusunda daha iyi yerlerde olması lazım. Bunun için de piyasada biriken bilgiyi sistematize etmesi lazım. Bu da üniversite ile olur. Bu nedenle Yat Tasarımı Bölümü çok önemli. Hatta benzerlerinin diğer üniversitelerde açılması lazım.”
“Türkiye’deki yat tasarımcılarının en iyileri bizim okulda hocalık yapacak. Bazılarıyla görüşüyoruz; bazılarıyla görüştük, destek verecekler. Türkiye’de bu işte öne çıkmış insanların desteğini alacağız. Dünyada bu işi yapan tasarımcılar yat tasarımı okullarından mezun olmamışlar. Hepsi farklı disiplinlerden geliyorlar. Farklı disiplinlerden bilgiler devşirerek bu işi yapıyorlar. Türkiye’deki tasarımcıların da bunlardan aşağı kalır yanı yok.”

Bir ekol yaratmamız lazım
“Denizcilikte İngilizler birçok geleneğin başını çekiyor. Yat tasarımında da böyle. Ünlü tasarımcılara bakıyorsunuz ya İngiliz, ya da İngiltere’de yaşamış veya eğitimini orada almış kişiler. Özellikle iç mekan tasarımında ve yelkenlilerde bir İngiliz ekolünden söz etmek mümkün. Motoryatta daha çok İtalyan ekolü mevcut fakat orada da önemli motoryat tasarımcılarının bir kısmı İngiltere ekolünden. Bizim de bir ekol yaratmamız için üniversite önemli. Bu bölüm Türkiye yat inşaa sektörünün de kalitesini artıracaktır. ‘Bu işin okulunu ilk kez Türkler açmış’ denmesi, Türk yat inşaa sektörüne büyük bir prestij kazandırır.”
 

R E K L A M

İlginizi çekebilir...

Setur Marinaları, Türkiye'nin En Büyük Fuarı Bosphorus Boat Show'a Katılıyor

Bosphorus Boat Show'a katılmaya hazırlanan Setur Marinaları, denizcilik sektöründeki vizyoner yatırımları ve fuara özel ayrıcalıklarıyla ziyaretçi...
4 Åžubat 2025

Raymarine, Elektrikli Süper Yat İhalesinde İşbirliği Yapıyor

Raymarine, dünyanın en gelişmiş elektrikli süper yat teknesi Z11'i geliştiren yeni ve heyecan verici bir proje için Zin Boats ile işbirliği yaptığ...
28 Ocak 2025

Doğuş Marine Services, Bosphorus Boat Show Kara Fuarı'nda

Doğuş Marine Services, YATED tarafından organize edilen ve sponsorları arasında yer aldığı 15-22 Şubat tarihlerinde düzenlenecek Bosphorus Boat Show K...
28 Ocak 2025

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • DoÄŸalgaz Dergisi
  • Enerji ve Çevre Dünyası
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yalıtım Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • YeÅŸilBina Dergisi
  • Ä°klimlendirme Sektörü KataloÄŸu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü KataloÄŸu
  • Yalıtım Sektörü KataloÄŸu
  • Su ve Çevre Sektörü KataloÄŸu

©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.