19 Haziran 2013 | YAPIMCI 36. Sayı (Ocak-Åžubat 2013)

Tuzla Orhanlı'daki Birmes Sanayi Sitesi'nde üretim yapan Setmarin, üretimini yaptığı tek model olan Likia 40'ın altıncısının yapımını sürdürüyor...
Tuzla Orhanlı'daki Birmes Sanayi Sitesi'nde üretim yapan Setmarin,
üretimini yaptığı tek model olan Likia 40'ın altıncısının yapımını
sürdürüyor...


Setmarin, 2008 yılı Nisan ayında Bodrum’da kuruldu. Firmanın üretimini yaptığı tek model olan Likia 40
isimli tirhandil projesinin çalışmaları da Bodrum’da başladı. Proje kalıp halindeyken İstanbul’a taşınmaya karar veren firma, 2009 yılı Mayıs ayında şu anki üretim yerine geldi. Setmarin, ilk teknesinin yapımını da burada 2009 yılında tamamladı. Setmarin’in Tuzla Orhanlı’daki Birmes Sanayi Sitesi’nde yer alan üretim yeri, iki ayrı atölyeden oluşan toplam 500 metrekarelik bir alan. Atölyelerin birinde kalıp yer alıyor. Döküm ve vernik işlemleri, burada yapılıyor. Diğer atölyede ise teknenin yapımı tamamlanıyor.
 
Setmarin’in kuruluşundan bu yana 5 teknenin yapımını tamamladığını ve denize indirdiğini söyleyen Firma Ortağı Sinan Toygar, “Bunlardan dördünün satışını gerçekleştirdik, biri de denizde ve satılmayı bekliyor. Atölyemizde ise 6. teknemizin yapımını bitirmek üzereyiz. Sadece mekanik aksamların montajı kaldı. 7. teknemiz de kalıp içinde bekliyor.” diyor.
Çalışan sayısının iş yoğunluğuna göre değiştiğini belirten Toygar, “Son dönemde işlerin durgunluğu nedeniyle üretimi yavaşlattığımız için çalışan sayımızı da azaltmak durumunda kaldık. 2 tane marangozumuz var, ahşap işlerini kendimiz yapıyoruz. Bunun haricindeki elektrik, mekanik, paslanmaz gibi diğer bütün işleri taşeronlarla yapıyoruz.” şeklinde konuşuyor.

Likia 40
Firmanın üretimini yaptığı tek modelin Likia 40 olduğunu hatırlatan Toygar, tekne hakkında da şu bilgileri veriyor: “Tasarımı Turhan Soyaslan, iç tasarımı Aleks Banakis tarafından yapılan Likia 40, klasik anlayışı modern teknolojiyle buluşturmak ve denizseverlere yelken keyfi ile konforu bir arada yaşatmak için tasarlandı. Hollanda firması Dutch Certification Insti- tute (DCI) tarafından CE, A Sınıfı (sınırsız okyanus seyri) belgesiyle sertifikalandırılıyor. Gövde boyu 11 metre olan teknenin tam boyu, 12,70 metre. Polyesterden imal ediliyor. 1, 2 ve 3 kamaralı seçeneklerimiz var. İç yerleşimi kamara sayısına göre farklılıklar gösteriyor.”

“İnternet sitemize girildiğinde, standart tekne donanım fiyatları kısmına girerseniz, tercih ettiğiniz donanımlarla teknenizin donanımını oluşturup fiyatını görebiliyorsunuz. Standart teknenin fiyatı 99 bin euro. Standart teknenin içinde neler olduğu, opsiyonların neler olduğu ve kaç para olduğu burada belli. Müşterilerimiz istediklerini seçerek kendi teknesini oluşturabiliyor.”

“Bütün teknelerde olduğu gibi 2 sene garantimiz var. Onun haricinde bütün kullanılan malzemelerin de kendi garantileri var. Bütün elektroniklerimizde Türkiye’de en geniş servis ağına sahip firmalardan biri olan Raymarine ürünlerini kullanıyoruz. Bunun dışında da teknemizde kullandığımız bütün malzemeler kendi alanlarının önde gelen markalarının malzemeleri.”

2012’yi sadece imalatla geçirdik
2012 yılında hiç satış yapmadıklarını sözlerine ekleyen Sinan Toygar, şöyle devam ediyor: “2012’yi sadece imalatla geçirdik, 6. teknemizin imalatını yaptık ve 7. teknemizi de kalıba döktük. 5. teknemiz de henüz satılmadı. Dolayısıyla elimizde 3 tane tekne var diyebiliriz.”

“Bugüne kadar yurtdışına yönelik bir çabamız olmadı. Şimdiye kadar satılmış teknelerimizin hepsi iç piyasaya satıldı. Satış için çok agresif bir çabamızın olduğu söylenemez. Sadece fuarlara katılıyoruz ve dergilere ilan veriyoruz. Herhangi bir acente ile çalışmıyoruz ama bu tür tekliflere de açığız. Çünkü biz satışı değil, işin üretim kısmını iyi biliyoruz.”

Profesyonel bir iş yapıyoruz ama amatörce yaklaşıyoruz
“2013 yılı için de çok fazla bir beklentimiz yok. 2013’ün de yine 2012 gibi geçeceğini düşünüyoruz. Yine oldukça zorlu bir  yıl  geçireceğimizi  tahmin  ediyoruz. Henüz 4 senelik bir firmayız, bizden daha köklü firmalar bile çok zorlanıyorlar. Sadece Türkiye’de değil dünya genelinde bile kapa- nan büyük firmalar var. Bu nedenle ayakta kalmaya çalışıyoruz. Bu dönemde yaptığımız işten para kazanmak, zaten mevzu bahis değil. Çok güzel bir tekne  ortaya çıkardığımızı düşünüyoruz. Bugüne kadar teknemizi alan müşterilerimiz de; üretici olarak biz de, teknemizden çok memnunuz. Bu nedenle bu modelin yitip gitmemesi için çaba gösteriyoruz.  Yani, profesyonel  bir iş yapıyoruz ama amatörce yaklaşıyoruz.”

Tek şansımız, çok özel bir tekne üretiyor olmamız
“Özellikle bizim gibi ufak tekne yapanlar için oldukça zor bir dönemdeyiz. Türkiye’deki tekne üreticilerinin büyük teknelerde bir şansı var. Çünkü büyük teknelerde rekabet etmek için gerekli olan, bilgi birikimi, kaliteli ve ucuz işgücü gibi avantajlar Türk üreticilerde mevcut. Oysa bizim üretim yaptığımız boylarda rekabet şansımız hemen hemen hiç yok. Bütün dünyada, küçük teknelerin en büyük müşterisi charter firmaları. Ve bu firmalara hitap eden dünyadaki büyük üreticiler yılda bin, iki bin tekne üretiyorlar. Teknelerde kullanılan malzemeleri biner biner almakla birer birer almak arasında ciddi farklar var. Teknemiz yerli üretim ama üzerinde kullanılan malzemelerin ahşap dahil neredeyse tamamı ithal. Elyaf, polyester, epoksi gibi malzemeler Türkiye’de imal ediliyor ama onların da hammaddeleri dışardan geliyor. Dolayısıyla bu büyük üreticilerle özellikle fiyatta rekabet edebilme şansımız yok.”

“Setmarin olarak bizim tek şansımız; çok farklı, çok özel bir tekne üretiyor olmamız. Ama Türkiye’de müşteriler öncelikle fiyata baktığı için bu şansımız da azalıyor. Bizim teknemizin muadili tekneler yurtdışında neredeyse iki katı fiyata satılıyor.”

Türkiye’de denizcilik pahalı bir hobi
“Türkiye’de denizcilik, özellikle amatör denizcilik yeni yeni gelişiyor. Ama altyapımız çok eksik. Örneğin bizde kış aylarında denize çıkan sayısı sıfıra yakın. Oysa Avrupa’da tekneler yaz-kış denizde dolaşır. Bir sorun da bağlama yeri. Marinaların fiyatlarını da herkes biliyor. Dolayısıyla Türkiye’de denizcilik hâlâ pahalı bir hobi. Tabi ki, böyle olmaması gerekir. her zaman söylenildiği gibi 3 tarafı denizlerle çevrili bir ülke olarak daha denizci bir toplum olmamız gerekir ama bunun için önümüzde daha çok yol var.”

 

---

R E K L A M